Sivas Gezilecek Yerler ve Gezi Notları
Sivas gezilecek yerler ve gezi notlarımıza, Sivas hakkında kısa bir bilgi notu ile başlayalım. Yüzölçümü açısından Türkiye’nin en büyük ili Konya’dan sonra Türkiye’nin ikinci büyük ili olan Sivas, İç Anadolu Bölgesi’nin doğusunda yer alıyor. Sivas, bulunduğu yer itibariyle tarih boyunca Anadolu’nun daima en önemli şehirleri arasında yer almış. Mezopotamya’dan başlayan Tarihi İpek Yolu ve ünlü Kral Yolu da Sivas’tan geçmiş. Aynı zamanda Selçukluların da çok önem verdiği bu tarihi kent, bünyesinde birçok tarihi eser, tarihi yer, tarihi bina ve tarihi yapı, ören yeri ve doğal güzellikler barındırması nedeniyle Sivas Gezilecek Yerler yönünden oldukça zengin bir şehrimiz.
Sivas, benim için özel bir anlamı olan kentimiz. Üç yıllık yatılı orta okul ve üç yıllık yatılı lise eğitimimizi bu kentte yaptık. Orta ve lise eğitimimi yaptığım bu okul; Şair Can Yücel’in, 1940’lı yıllarda Milli Eğitim Bakanı olan babası Hasan Ali Yücel tarafından kurulup geliştirilen Köy Enstitülülerinden ve Köy Enstitülülerinin kaldırılmasıyla öğretmen lisesine dönüşen, Sivas Pamuk Pınar Öğretmen Lisesi.
Bu vesile ile bulunduğum Sivas’a gerek üniversite eğitimim esnasında ve gerekse meslek hayatım sürecinde ara sıra gittim. En son Gezi Blogger’ı olarak ve Gezi Bloggerı gözüyle 14 Eylül 2018 tarihinde ziyaret ettim.
Bu kısa anekdot ve çok kısa bir Sivas hakkında bilgi verdikten sonra Sivas Gezilecek Yerler ve Sivas görülecek yerler hakkında bilgi vermeye başlayabiliriz.
Sivas Gezilecek Yerler
Geziye Sivas’ın merkezini oluşturan Cumhuriyet Meydanı’ndan başlanabilir. Bizim de hemen hemen aynı rotayı takip ettiğimiz aşağıdaki Sivas Gezilecek Yerler haritasında yerr alan gezi rotası takip edilerek söz konusu gezi yapılabilir.
Bahse konu haritaya göre sırasıyla; Sivas Hükümet Konağı, Arkeoloji Müzesi, Kale Cami, Burciye Medresesi, Çifte Minareli Medrese, Şifaiye Medresesi, Sivas Kalesi, Gök Medrese, Akaylar Konağı, Ahi Emir Ahmet Kümbeti, Kurşunlu Han, Sivas Ulu Cami, Taş Han, Kangal Ağası Konağı, Güdük Minare, Eğri Köprü, Sivas Gezilecek Yerler ve Sivas Görülecek Yerler ’in bazıları. Cumhuriyet Meydanı’nda yer alan Hükümet Konağı’ndan geziye başlamak en doğrusu. Gezilecek söz konusu yerler birbirine yakın ve yürüyüş mesafesinde.
Sivas Hükümet Konağı
1884 yılında kentin o zamanki Valisi Halil Rıfat Paşa tarafından iki katlı olarak yapılmış. Binanın orijinal ilk iki katı tamamen kesme taştan, üçüncü katı ise sonradan, 1913 yılında ahşaptan yapılmış. Ahşaptan yapılan üçüncü kat çıkan bir yangın sonucunda tamamen yanarak yok olmuş ve binadan geriye kesme taştan yapılan bir ve ikinci katlar kalmış. 2005 yılında yapılan restorasyon çalışmaları sonucu bina tekrar eski şekline uygun olarak yapılmış ve eski işlevine tekrar geri dönmüş.
Sivas Hükümet Konağı diğer bir adıyla Sivas Valiliği binasının önünden güney batı istikametine doğru sağ kaldırımdan İnönü Bulvarı üzerinde 150 metre kadar yüründüğünde Cumhuriyet Meydanı’nın hemen yanı başında 4 Eylül Millî Mücadele Müzesi ve Sivas Etnografya Müzesi bulunuyor. Söz konusu müze, Sivas Gezilecek Yerler ve görülmeye değer yerlerin en anlamlısı.
4 Eylül Millî Mücadele Müzesi ve Sivas Etnografya Müzesi
Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının Millî Mücadele Karargâhı olarak kullandığı tarihi bina, 4 Eylül Millî Mücadele Müzesi ve Sivas Etnografya Müzesi olarak hizmet vermektedir.
Cumhuriyet’in temellerinin atıldığı tarihi Sivas Kongresi ‘ne ev sahipliği yapan söz konusu Müze, 2013-2016 yıllarında gerçeğine uygun olarak restorasyona tabi tululmuş. İnteraktif uygulamalar, belgeseller, videolar ve grafik tasarımlarıyla o dönemin ruhu anlatılmaya çalışılıyor.
Müzenin hemen karşı tarafında yine Cumhuriyet Meydanı güney yanı başında bir başka gezilip görülmeye değer yer ise Kale Cami.
Kale Cami
Kale Cami, 1580 yılında 3. Murad’ın veziri ve aynı zamanda Sivas Valisi olan Mahmut Paşa tarafından yapılmış. Kare plan üzerine yapılmış olan caminin kubbesi, dıştan onikigen tambur üzerine on altıgen kasnak şeklinde bir mimari yapıya sahip. Caminin ana duvarları ve tamburlar, kesme taştan ve mermerden yapılmış. Mihrap ve minber ise süslemeli bir şekilde inşa edilmiş.
Kale Cami’nin hemen doğusunda, yine Cumhuriyet Meydanı hemen güney yanı başında bir başka gezilecek yer olan Burciye Medresesi yer alıyor.
Burciye Medresesi
Taç kapısıyla ünlü olan Burciye Medresesi, 1271 yılında Selçuklu Sultanı III. Gıyasettin Keyhüsrev döneminde yapılmış. Sivas’ın ve de Anadolu’nun en ünlü yapıları arasındaki yerini almış olan söz konusu medrese, İran yakınlarındaki Burucerd’den gelen Muzaffer Burucerdi tarafından fizik, kimya, astronomi öğretimi yapılması amacıyla inşa edilmiş.
Açık bir avluya sahip ve iki katlı olan medrese, tamamen kesme taştan yapılmış. Dışa doğru taşan taç kapısı ve kapının her iki yanında bulunan pencereler ile tarihi binanın her dört köşesinde bulunan yivli kuleler, tam bir uyum halindedir. Günümüzde Sivas Müftülüğü tarafından değişik eğitim faaliyetlerinde kullanılmaktadır.
Burciye Medresesi’nin 50 m güneyinde bulunan tarihi yapı ise Şifaiye Medresesi.
Şifaiye Medresesi
Selçuklular döneminde, hastaların tedavi edildiği ve aynı zamanda tıp eğitiminin de yapıldığı Şifaiye Medresesi; 1217-1218 yıllarında Selçuklu Sultanı I. İzzeddin Keykavus tarafından yaptırılmış. Günümüze kadar ulaşabilen bölümleriyle Anadolu’nun en büyük şifahanelerinden biri olduğu söyleniyor.
Tüm önemli Selçuklu tarihi yapılarında olduğu gibi görkemli bir taç kapıya ve avluya sahiptir. Taç kapısında ay ve güneş sembolleri, avlusunda ise kadın ve erkek başı biçiminde birtakım rölyefler mevcut. I. İzzettin Keykavus’ın 1220 yılında ölümüyle birlikte naşı bu tarihi yapının güney bölümüne gömülmüş ve burası da türbeye dönüştürülmüş.
Şifaiye Medresesi girişiş kapısının hemen karşısında bulunan tarihi yapı ise Sivas’ın simgesi Çifte Minerali Medresedir.
Çifte Minareli Medrese
Anadolu’nun en yüksek taç kapısına sahip olan Çifte Minareli Medrese, taç kapısının üzerinde bulunan yazıta göre; İlhanlı Veziri Sahip Şemsettin Mehmet Güveyni tarafından, 1271-1272 yıllarında iki katlı olarak yaptırılmış. İsmini Taç Kapısının üzerindeki iki minareden almış olan medresenin günümüze kalan tek özgün yanı ise ön cephesi ile ön cephesindeki bitkisel ve geometrik motiflerle süslü taç kapısı ve de taç kapının hemen üzerindeki çifte minaredir. Söz konusu çifte minareler Sivas’ın sembolü durumundadır. Bu tuğla minareler, çini bezemeleriyle süslenmiş durumdadır.
Binanın köşelerindeki yivli yarım kuleler ise halen yerinde durmaktadır. Çifte Minareli Medrese, Sivas Gezilecek Yerler listemizde Sivas ile özdeşleşmiş tarihi yapıların en başında yer alıyor.
Çifte Minareli Medrese ’den güneye doğru Kale Yolu Sokak’tan geçerek 700 m civarında bir yürüyüşle bir başka gezilecek yer olan Sivas Kalesi’ne ulaşılıyor.
Sivas Kalesi
Arkeolog ve aynı zaman profesör doktor olan Tahsin Özgüç’ün, 1946 yılında yapmış olduğu kazılar neticesinde, Sivas Kalesi’nin M.Ö. 2 bin başlarından itibaren iskana açık olduğu tespit edilmiş. Yöre halkı tarafından Toprak Tepe diye de anılan Sivas Kalesi, kenti tamamen çepe çevre saran dış surlar ve kapılardan oluşmaktadır. Günümüzde iyi bir şehir manzarası sunan kelede çay bahçesi, kafe vb. sosyal üniteler de mevcut.
Selçuklu orduları ile Moğol orduları arasında 1243 yılında yapılan Kösedağ Savaşı öncesinde Selçuklu Sultanı Alaattin Keykubat tarafından kale onarılmış. Söz konusu bilginin yazdığı kale kitabesi, Sivas Müzesinde sergilendiği söyleniyor.
Sivas Kalesi’nin 270 m güney doğusunda, Fevzi Çakmak Cd. ile Gök Medrese Caddesi’nin kesiştiği kavşak bölgesinde diğer Sivas’ın önemli bir tarihi yapı unvanını elinde bulunduran Gök Medrese yer alıyor.
Gök Medrese
Selçuklulardan kalma Gök Medrese, üzerindeki değişik yazıtlara göre; Selçuklu Sultanı III. Gıyasettin Hüsrev’in veziri Ata Fahreddin tarafından, 1271 yılında yaptırılmış. Yapıldığı yıldan itibaren dini eğitime tahsisi edilen bina, diğer Selçuklu binalarında olduğu gibi; iki katlı, açık avlulu olarak yapılmış. Türk mimarisinin ve Türk süsleme sanatının her ikisinin birlikte görüldüğü önemli tarihi yapılardan birisi olduğu söylenen Gök Medrese’nin mermer taş kapısı, ışık-gölge oyununu yaşatacak denli zengin bir görünüme sahip diyebiliriz.
Gök medresenin hemen yanı başında görülmesi gereken bir başka tarihi bina ise Akaylar Konağı.
Akaylar Konağı
Selçuklu Döneminin önemli eserlerinden birisi olan Gök Medrese’nin de bulunduğu Kale ardı Mahallesinde yer alan Akaylar Konağı 19.yüzyılda yapılmış. Özgün bir Sivas Konağı olan yapı, günümüze kadar ulaşmayan; fırın evi, ahır, çeşme ve hela gibi birimleri ile geniş bir bahçe içine büyük bir ailenin yaşayacağı şekilde tasarlanmış ve yapılmış.
Sahipleri örnek bir davranış sergileyerek konağı, Kültür ve Turizm Bakanlığına bağışlamış. Ancak konak günümüzde Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğü çalışma ofisi olarak kullanılıyor.
Akaylar Konağı’nın kuzey doğusunda ve Yahya Bey Caddesi’nden ilerleyerek 450 m civarında yüründüğünde, Arap Şeyh Caddesi orta refüjünde görülmeye değer bir yer olan Ahi Emir Ahmet Kümbeti yer alıyor.
Ahi Emir Ahmet Kümbeti
Selçuklu mimarisinde önemli bir yer tutan Kümbetler (Anıt Mezar), Selçukluların hüküm sürdüğü hemen hemen tüm yerlerde vardır. Kayseri’de rastlanan çok sayıda Kümbet’in benzerleri; Ahlat, Bitlis, Amasya, Tokat, Konya vb. illerde de rastlanabilmektedir.
Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün 1960 yılındaki yenileme çalışmalarında Ahi Emir Kümbetinin kaide ve esas mezar odası ortaya çıkarılmış ve aynı müdürlük tarafından 2005 yılında bir kez daha onarılmış.
Sivas’taki Ahi Emir Ahmet Kümbeti de diğer kümbetler gibi kare planlı ve sekizgen gövdelidir. Bazı kümbetler altıgen şeklinde de olabiliyor. Kümbetle ilgi bilgilerin yer aldığı yazıtlar, saçak altında yer almaktadır. Söz konusu yazıtlara göre, Ahi Emir; 13.yüzyılın ikinci yarısı ile 14.yüzyılın ilk yarısı arasında yaşamış. Göç yoluyla Uygur boylarından gelmiş. Önce Bayburt’ta yaşamış sonra da Sivas’a yerleşmiş, Anadolu’da Türklüğün yayılmasında, Türk dilinin kullanılmasında, sosyal hayatın düzenlenmesinde önemli hizmetler vermiş bir kişi.
Ahi Emir Kümbetinin hemen karşısında bulunan gezilip görülmeye değer bir tarihi bina ise Kurşunlu Hamamı.
Kurşunlu Hamam
Günümüzde de halen hamam olarak hizmet veren tarihi yapı, 1576 yılında Behram Paşa tarafından yapılmış. Tamamen kesme taşlardan yapılmış olan Kurşunlu Hamamı, Osmanlı Devri klasik hamam özelliklerini tamamen taşıyor. Kadınlar ve erkekler için ayrı bölümlerin olduğu söz konusu hamam, duvarlarında bulunan demir bağlantılar kurşun dökülerek yapıldığı için Kurşunlu Hamamı adını almış.
Arap Şeyh Caddesi’nden batıya doğru yani Hoca Ahmet Yasevi Caddesine doğru 300 metre kadar yüründüğünde yuvarlak kavşağı geçince sağ tarafta başka bir ibadet yeri olan Ulu Cami var
Sivas Ulu Camii
Anadolu’nun en eski camilerinden biri olduğu söylenen Sivas Ulu Cami, 1085-1178 yıllarında Sivas Kayseri ve Malatya bölgelerinde hüküm sürmüş olan Danişmendliler tarafından yapılmış. Anadolu’daki mimarlık tarihinde cami iç mekân fikrinin gelişmesinde önemli bir yapıtaşı görevi yapmış. Avlusuna üç yönden giriş olan ve düz damlı dikdörtgen plan üzerine yapılmış cami, kubbe fikrinin henüz gelişmediği dönemde yapılmış. 1955 yılındaki onarım esnasında çıkan kitabeye göre, 1196-1197 yıllarında Kutbettin Melikşah döneminde Kızılarslan bin İbrahim tarafından Kul Ahi’ye yaptırıldığı anlaşılmış.
Sivas Ulu Cami yanındaki kavşaktan başlayan ve kuzeye doğru giden Fevzi Çakmak Caddesi’nde 300 m kadar yüründüğünde, söz konusu caddenin Atatürk Bulvarı ile oluşturduğu kavşağın solunda yine bir tarihi yapı olan Taş Han var.
Taş Han
Taş Han’a Cumhuriyet Meydanı’ndan da kolayca ulaşılabiliyor. Söz konusu Meydan’ın batısından Atatürk Bulvarına girip 350 metre kadar yüründüğünde sağda Fevzi Çakmak Caddesinin başlangıcında yer alan Taş Han, 19.yüzyılın ikinci yarısında kesme taştan dikdörtgen plan üzerine yapılmış. Doğu, güney ve kuzey olmak üzere toplam, demir kanatlı üç girişi olan hanın, bir de iç avlusu bulunmaktadır. Avlunu tam ortasında elips şeklinde bir havuz, havuzun ortasında da zıt yönlere su fışkırtan iki adet aslan heykeli bulunmaktadır. Giriş ve üst katlarında kafeteryaların bulunduğu Taş Han günümüzde iş merkezi olarak kullanılmaktadır.
Taş Han’dan çıkıp Atatürk Bulvarı’nı geçtikten sonra kuzeye doğru Nalbantlarbaşı Caddesi üzerinde 300 m civarında yürüyünce, söz konusu caddenin Hikmet Işık Caddesi ile birleştiği kavşağın sağında başka bir tarihi yapı olan Kangal Ağası Konağı yer alıyor.
Kangal Ağası Konağı
Kangal Ağası Abdurrahman Paşa tarafından, 1877 yılında, özellikle de Arabistan’dan gelen misafirleri ile diğer çeşitli ülkelerden gelen konuklarını ağırlamak maksadıyla yaptırılmış. Kangal Ağası Konağı olarak bilinen tarihi bina, sahipleri tarafından 2002 yılında restore edilerek “restoran” olarak hizmet vermeye başlamış.
Kangal Ağası Konağı’nın tam karşısında kuzey doğuya doğru uzanan Vaiz Ahmet Yılmaz sokağında 250-300 metre yüründüğünde sağda Güdük Minare yer alıyor.
Güdük Minare
Hemen her yönden kapısı olan bu tarihi yapı, Şeyh Hasan Bey Anıt Mezarı ya da yöre halkının tabiriyle Şeyh Hasan Bey Türbesi olarak anılıyor. 1347 yılında yapıldığı söylenen Güdük Minare; kesme taşlardan yapılmış kare alt yapının üzerine tuğladan oluşturulmuş büyük üçgenler ve yine tuğladan yapılmış silindirik gövde ile ilginç bir mimari yapı oluşturuyor. Söz konusu tarihi yapının silindirik tuğla gövdesi, fruze çinilerle süslenerek renkli bir görünüm elde edilmiş.
Güdük Minare ‘ye geldiğimiz yoldan tekrar geri dönüp Atatürk Bulvarı’na çıktıktan sonra güney doğuya doğru uzanan Atatürk Bulvarı, Fethi Akyüz Caddesi, Bağdat caddesi istikametinde 3.400 metre civarında yüründüğünde Kızılırmak üzerinde tarihi eser niteliğinde eski bir köprü olan ve araç trafiğine kapalı Eğri Köprü yer alıyor.
Eğri Köprü
Selçuklular tarafından yapılan ve 173 metre uzunluğunda olan Eğri Köprü; yakın zamana kadar Sivas Malatya ve Güneydoğu Anadolu’nun ulaşımını sağlamış. Köprü batı yönünde dümdüz bir şekilde devam ederken orta kısımdan itibaren kuzeye doğru eğik olarak devam etmiş. Eski dönemlerde Bağdat (İpek) Yolu üzerindeki köprü tamamen kesme taştan yapılmış.
Şehir Merkezi Dışında Yer Alan Sivas Gezilecek Yerler
Divriği Ulu Cami ve Ayanağa Konağı, Gürün halk Kütüphanesi, Şuğul Vadisi ve Gökpınar Gölü, Şarkışla Sivrialan Köyünde Aşık Veysel Müzesi, Kangal Alacahan Kervansarayı ve Alacahan Cami, Gemerek Sızır Şelalesi, Zara Tödürge Gölü, Sivas il merkezinden 30 km uzaklıkta bulunan Sıcak Çermik, Hafik Gölü, Koyulhisar Eğri Çimen Yaylası, Sivas şehir merkezinin dışında yer alan ancak bizim henüz ziyaret edemediğimiz Sivas gezilecek yerler ve görülmeye değer diğer yerler arasında bulunuyor.
***
Sivas Nerede, Sivas Hakkında Bilgi, Sivas’ın Tarihi, Sivas’a Nasıl Gidilir, Sivas’ta Hava Durumu ve Sivas’a Ne zaman Gidilir, Sivas’ta Nerede Kalınır, Sivas’ta Ne Yenir, Sivas Mutfağı, Sivas’ta Ne Yapılır, Sivas Gece Hayatı, Sivas Festivalleri, Sivas’tan Ne alınır ve benzeri tüm sorular hakkında detaylı bilgi için “Sivas Gezi Rehberi” başlıklı yazımıza bakınız. (Yazım ve Yayım işlemleri devam ediyor)