Rio de Janeiro’da Gezip Görülecek Yerler

Rio de Janeiro, “Güney Amerika Gezi Rotası” içerisinde gezip gördüğümüz en güzel ve de en derli toplu şehirlerinden birisi. 2016 Yaz Olimpiyatları’nın ev sahibi de olan Rio de Janeiro, aynı zamanda samba ve karnaval şehridir. Harikulade insanların ve harikulade plajların bulunduğu bu şehir, finans merkezi Sao Paulo’dan sonra Brezilya’nın en kalabalık ikinci şehridir. Söz konusu şehirde gezip görülmeye değer yerler aşağıda maddeler halinde sırasıyla belirtilmiştir.

1. Christo Redentor

Şehrin içinde bulunan Corcovado Dağı zirvesinde bir İsa heykelidir. Aynı zamanda şehrin sembollerinden birisini teşkil etmektedir.

Rio de Janeiro’da Corgovado Dağı Zirvesinde Bulunan İsa Heykeli

Türkçe, Kurtarıcı İsa” anlamına gelen heykelin bulunduğu dağın aşağı kısmında, Tijuca Milli Parkı bulunuyor. Corcovado Dağı 710 m. yükseklikte olup, muhteşem bir şehir manzarası sunuyor. Corcovado dağ treni, kıvrımlı bir yolu izleyerek dağın zirvesinin yakınına kadar geliyor. 7 Temmuz 2007 tarihinde, Dünyanın Yeni Yedi Harika’sından biri olarak seçilmiş.

Heitor Silva Costa tarafından tasarlanmış ve Fransız heykeltıraş Paul Landowski tarafından 1900 yılında yapımı sonlandırılmış. Yapımı beş yıl sürmüş ve 12 Ekim 1900 dikilmiş. 30 m. boyundaki devasa heykel 8 m. yükseklikteki bir kaide üzerinde duruyor ve 1.145 ton ağırlığındaymış. Heykelin başı 3,75 m. yüksekliğinde ve 30 tonmuş. Açılmış kollarının genişliği ise 30 m. civarında. İnşaat malzemesi olarak beton, üzerinde katman olarak da sabun taşı (talk da deniyor) kullanılmış. Heykelin inşası Katolik derneği tarafından, başlangıçta çirkin telefon direklerini örtmek için sipariş olarak verilmiş. Ve bugün yılda, 1 milyon kadar turist anıtı ziyaret ediyormuş.

Ayrıca heykelin bir benzeri de, Dominik Cumhuriyeti’nin kuzeyindeki Puerto Plata şehrinde bulunan 793 m. yüksekliğindeki Pico Isabel de Torres Dağı’na inşa edilmiş.

1 Aralık 1999’da Avusturyalı base jumpingci, Felix Baumgartner, heykelin sağ kolundan paraşüt ile atlamış. Baumgartner, heykele ok ile fırlattığı bir halat yardımı ile tırmanmış.

2. Tijuca Ormanı

İnsanlar tarafından dikilmiş ağaçlar vasıtasıyla yağmur ormanları şeklinde oluşturulmuş ve 32 kilometrekarelik bir alana yayılmış. Dünyada bir şehir sınırları içinde yer alan en büyük ormanlardan biri. Orman ismini, komşu olduğu; bairrolar, Tijuca ve Barra da Tijuca mahallelerinden almış. Bu orman Rio de Janeiro şehrinin Batı Bölgesi ile Doğu bölgesini ve Merkez ile Kuzey Bölgelerini birbirinden ayırır. Tijuca Ormanı soyu tükenme tehlikesinde olan ve sadece Atlantik Yağmur Ormanı’nda bulunan yüzlerce bitki ve vahşi hayvanı bünyesinde barındırıyormuş.

Kahve ekimi için orijinal ormanın yok edilmesinin ardından, 19. yüzyılın ikinci yarısında dönemin şehir valisi Manuel Gomes Archer tarafından şehirin su kaynaklarının korunması amacıyla ormanın yeniden ekilmesi çalışmalarına başlanmış. Tijuca Ormanı sınırları içinde Mata Machado adında bir semt yer alıyor. Bu semtte yaşayanların çoğunluğu 1930’lu yıllarda ormanın yeniden dikilmesi çalışmalarına katılanların soydaşları olduğu söyleniyor.

1961 yılında Tijuca Ormanı ulusal park ilan edilmiş. Ormanda, başta Corcovado Dağı’nın doruğunda yer alan Kurtarıcı İsa heykeli olmak üzere; Cascatinha Şelalesi, Mayrink Şapeli gibi birçok yer turistler tarafından ziyaret ediliyor.

3. Kesmeşeker Dağı

Rio de Janeiro şehrinin Guanabara Körfezi’nin Atlantik Okyanusu’na açılan noktasında yer alan ilginç bir dağdır. 396 metre yüksekliğindeki bu dağa kesmeşekere benzemesinden dolayı Kesmeşeker Dağı denilmiş.

Rio de Janeiro’da Kesme Şeker Dağı

Kesme şeker ismi, 16. yüzyılda Portekiz ile Brezilya arasında yapılan şeker kamışı ticareti döneminde verilmiş. Tarih bilimci Vieira Fazenda’ya göre şeker blokları koni şeklinde kil kalıplara konulur ve gemilerle taşınırmış. Bu kalıpların dağın zirvesine benzemesi nedeniyle bu isim kullanılmaya başlanmış.

1907 yılında, Brezilyalı mühendis Augusto Ferreira Ramos dağına teleferik ile ulaşılması fikrini kamuoyuna sunmuş. 1910 yılında, Augusto Ferreira Ramos Kesmeşeker Dağı Vakfı’nın kurmuş. Aynı yıl ulaşım projesinin inşaatı başlamış. Proje Almanya tarafından finanse edilmiş ve Brezilyalı işçiler tarafından yapılmış. 1912 yılında, Brezilya’nın ilk teleferiği kullanıma açılmış. Bu teleferik yaklaşık 60 yıl kullanımda kalmış. 1972 yılında, Teleferiğin kapasitesini on kat arttıran yeni bir hat inşa edilmiş. 2009 yılında, yeniden inşa edilen teleferik hattı bugünkü kullanım kapasitesine ulaşmış.

Dağın zirvesine ulaşabilmek için yolcular iki farklı teleferik hattını kullanmak zorunda. Daha kısa bir hat olan ilk hat Morro da Urca’dan başlıyor ve 220 metre yüksekliğindeki ilk zirveye ulaşıyor. Bu zirveden kalkan ikinci teleferik ile de dağın en zirvesine ulaşılıyor. Tamamı cam ile kaplı her iki teleferikten 360 derecelik şehir manzarası görülebiliyor. İlk zirveden ikinci teleferiğe aktarmadaki bekleme süresi göz ardı edilirse yamaç ile dağın doruğu arasındaki teleferik sefere üç dakika sürüyor. Her 20 dakikada bir kalkan teleferik seferleri sabah 8:00 ile akşam 20:00 arasında hizmet veriyor.

Bu bölgedeki aynı özelliğe sahip dağlara kaya tırmanıcıları bol bol tırmanmakta. Ziyaretçiler hem Şekerkübü Dağı, hem de yakında yer alan diğer iki dağa (Morro da Babilônia ve Morro da Urca) tırmanan dağcıları gözlemleyebilirler. Bu üç dağ 270’den fazla güzergah ile dünyanın en geniş tırmanma bölgelerinden birisidir. Söz konusu dağlar birçok filme de konu olmuştur.

4. Rio de Janeiro Botanik Bahçesi

Corcovado Dağı’nın hemen eteğinde ve Kurtarıcı İsa Heykeli’nin sağı alt kısmına doğru bir bölgede yer alıyor. Bahçe 1808 yılında Portekiz Krallığı ve dönemin Brezilya kralı olan VI. João tarafından kurulmuş. Hem tropikal, hem de tropikal olmayan birçok bitkiyi ve ağacı bünyesinde barındırıyor. Botanik bahçesinde, hem Brezilya’ya hem de ülke dışına ait flora yer almaktadır. Bazıları tükenme tehlikesi olan yaklaşık 6,500 bitki türü 54 hektarlık alana yayılmış. Bahçede birkaç adet serada yer almakta.

Rio de Janeiro’daki Botanik Bahçeden Bir Enstantene

Bahçe sadece botanik alanda değil; tarihi, sanatsal ve arkeolojik öneme de sahipmiş. Bünyesinde yer alan araştırma merkezi, Brezilya’nın en geniş kapsamlı ve de botanik alanda uzmanlaşmış, 32.000 yayından oluşan bir kütüphaneyi de barındırıyor.

Orijinal olarak Antiller’den getirtilen hindistancevizi, karabiber ve tarçın gibi bitkileri Brezilya’ya adapte etme amacını güden bu bahçe, 1822 yılında halka açılmış. Günümüzde 25 Aralık ve 1 Ocak tarihleri haricinde her gün gündüzleri halkın ziyaretine açık.

Tamamı 140 hektarlık alana yayılan bahçe Parkta 900 adet farklı palmiye ağacı türü bulunuyor. Parkın girişinde yaklaşık 750 metre uzunluğunda 134 palmiye ağacının sağlı sollu dikildiği Kraliyet Palmiye Yolu yer almakta. Parkın korunması ve bakımı Patrimônio Histórico e Artístico Nacional tarafından yapılıyor. UNESCO, 1992 yılında bu parkı biyosfer koruma alanı ilan etmiş.

5. Ipanema

Rio de Janeiro’da en popüler iki plajdan biri Copacabana, diğeri Ipanema’dır.  Ipanema, Copacabana’ya göre daha pahalı otellerin ve hareketli gece hayatının olduğu bir sahil şeridi.

Rio de Janeiro’nun En Ünlü Plajı, Ipenama Plajı

Pek çok filmde ismi geçen Ipanema, özellikle Frank Sinatra tarafından söylenen, Tom Jobim`in, `The Girl from Ipanema` (Garota de Ipanema) adlı parçası ile dünya çapında bir dönem ses getirmiş, keyifle dinlenen önemli klasik olmuş.  Şarkıyı dinlemek için tıklayınız…

6. Copacabana

Copacabana, Rio de Janeiro şehrinin güney bölgesinde yer alan bir mahalledir. Copacabana Plajı da bu mahallede yer almaktadır. Tüm plaj boyunca; oteller, restoranlar, barlar ve gece kulüpleri yer alıyor. Copacabana Plajı yeni yıl kutlamalarında her yıl binlerce kişiyi ağırlıyormuş. Ayrıca FIFA Plaj Futbolu Dünya Kupası etkinliklerine defalarca ev sahipliği yapmış. Ek olarak Burası Amerikan futbolunun Brezilya’da ilk kez oynandığı yermiş.

Copacabana Plajı’nın kenarında bulunan kordon boyuna yürümek için inşa edilmiş 4 kilometre uzunluğunda bir kaldırım var. Roberto Burle Marx tarafından tasarlanmış ve 1970 yılında inşa edilmiş söz konusu kordon, siyah beyaz renkli ve geometrik dalgalı bir şekle sahip. Bölgede onbir ile onüç katlı yüksek rezidans binaları da yanyana yoğun bir şekilde yer alıyor. Müstakil evler ve iki katlı yapılar çok nadir.

Copacabana’ya 40’dan fazla otobüse ek olarak üç metro istasyonu ile ulaşılabilmektedir. Copacabana’yı birbirine paralel üç ulaşım arteri baştan sona kat etmektedirler. Bunlardan ilki Atlantic Caddesi olup plaja paralel olarak 6 şeritli olarak hizmet vermektedir. Diğer iki arter Nossa Senhora de Copacabana Caddesi ve Barata Ribeiro/Raul Pompéia Caddesi olup her ikisi de 4 şeritli ve de 3.5 kilometre uzunluğunda. Bahsi geçen üç ana arteri yirmidört adet cadde kesmekte ve bölge de ızgara sisteminde bir yerleşim planı uygulanmış.

Copacabana sahili çok kalabalık konserlere de ev sahipliği yapmış. 31 Aralık 1994 tarihinde 3.5 milyon kişinin katıldığı ve Rod Stewart’ın konser verdiği yeni yıl kutlaması, Copacabana’da gerçekleşmiş ve en kalabalık kutlama olarak tarihi geçmiş. Yakın zamanda bu bölge sahili birçok başka ücretsiz konsere de ev sahipliği yapmış. Mesela 21 Mart 2005 tarihinde, Lenny Kravitz bir pazartesi akşamı yaklaşık 300,000 kişinin katıldığı bir konser vermiş. 18 Şubat 2006 günü Rolling Stones grubu yaklaşık 1,5 milyon kişinin katıldığı bir konser etkinliği düzenlemiş.

FIFA’nın, bugüne kadar gerçekleştirdiği; Plaj Futbolu Dünya Kupası, kupa mücadelesinin, 11’i bu plajda gerçekleşmiş.

Rio de Janeiro’nun Ünlü Plajlarından, Copacabana Plajı

7. Görülmeye değer diğer yerler

Milli Kütüphane, Şehir Tiyatrosu, Metropoliten Katedrali vb. gibi yerler ise görülmeye değer diğer yerler arasında sayılabilir.

Rio de Jeneiro’yu gezerken bir taraftan da, Güney Amerika gezimizin planlama ve hazırlık aşamasında izafi olarak hazırladığımız “Brezilya Gezi Notları” mızı güncelleştirdik ve de zenginleştirdik.