Varşova Gezilecek Yerler
Bu Varşova Gezilecek Yerler başlıklı bu yazı, bu şehir hakkındaki genel bilgiler ile Varşova Gezilecek Yerler hakkında kısa ve özet bilgileri içermektedir.
Varşova Hakkında Genel Bilgiler
Bu şehir, Polonya’nın başkenti olup aynı zamanda bu ülkenin en büyük şehridir. Vistül Nehri üzerinde yer almaktadır. 2017 yılı sayımlarına göre nüfusu 1,764,615’tir. Şehir 516.9 kilometrekarelik bir alana yayılmıştır. Avrupa Birliği’ne üye ülkelerin şehirleri arasında Varşova nüfusu bakımından en büyük 9’uncu şehirdir.
9 Kasım 1940 yılında bu şehir, Varşova Kuşatmasındaki kahramanca direnişi nedeniyle Polonya’daki en önemli askeri madalya olan Virtuti Militari ile onurlandırılmıştır.
1.Dünya Savaşı’nda %80’i harap olan bu şehirde hem Polonyalıların hem de Sovyetler Birliği’nin yardımıyla yeniden inşa edilmiştir.
Bu şehir ismini Varşova Konfederasyonu, Varşova Paktı, Varşova Düklüğü, Varşova Konvansiyonu, Varşova Anlaşması ve Varşova Ayaklanması gibi ünlü oluşumlara veya olaylara vermiştir.
Bu kent, 18 semte bölünmüştür. Varşova’da iki tarihi bölge vardır; bunlar Eski Şehir ve Yeni Şehir’dir.
Varşova Nerede
Varşova, Polonya’nın doğusunda ve Belarus sınırına 205 km mesafede yer almaktadır. Ayrıca Polonya’nın Wroclaw gibi diğer önemli bir turistik kenti olan Krakow’un da 290 km kuzeyinde bulunmaktadır.
Varşova Tarihi
Mazovia Dükalığı’na bağlı küçük bir balıkçı köyü olarak kurulmuş Varşova. Warszawa adlı nehrin kıyısında kuruluşu gerçekleşen şehrin Polonya’ya bağlanması ise 1526 yılında gerçekleşmiş. 1600’lü yıllarda İsveçliler tarafından ele geçirilen şehir kültürel ve sanatsal anlamda gelişimine bu yüzyıldan sonra başlamış.
1795 yılında Polonya; Avusturya, Prusya ve Rusya krallıkları tarafından bölünmüş. 1806’da Napolyon tarafından tekrar bir araya getirilerek Varşova Dükalığı kurulmuş. Ancak 1815 yılında Viyana Kongresi ile bu şehir, Rusya’nın bir eyaleti olmuş.
1918 yılında yani I. Dünya Savaşı’nın sonunda Varşova tekrar bağımsızlığını ilan ederek Polonya’nın başkenti olmuş.
1926’da askeri rejim sivil yönetimi devirmiş ve 2. Dünya Savaşı’na kadar ülkeyi yönetmiş. 2. Dünya Savaşı’nda büyük darbeler alan şehrin %85’i harabe haline gelmiş. Savaşın ardından şehir tekrar inşa edilmiş adeta küllerinden yeniden doğmuş.
Tüm bu nedenlerle Varşova’da sanat tarihi açısından oldukça önemli eserler ve yapılar bulunmaktadır. 1991 yılında ise Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin dağılması ile Varşova ve Polonya tam bağımsızlığına kavuşmuştur.
Varşova Gezilecek Yerler
Bu kentte gezilecek en önemli yerler Varşova Eski Şehir (Warsaw Old Town) bölgesinde yer alıyor. Bu yerler ise genellikle Kale Meydanı(Plac Zamkowy) ve Pazar Meydanı (Rynek Starego Miasta) çevresinde yer aldığından geziye buralardan başlanabilir.
Kale Meydanı, bu meydanın simgesi olan Sigismund Sütunu ve Kale Meydanı’nın hemen dışında ve 1980 yılında eski şehirle birlikte UNESCO Dünya Kültür Mirası Alanı listesine girmiş olan Kraliyet Şatosu, Kale Meydanında ve çevresinde hemen göze çarpan tarihi yapılar.
Pazar Meydanı ile bu meydanı çevreleyen rönesans ve barok tarzı mimari yapılar, meydanın ortasında yer alan “Syrena” adlı deniz kızı heykeli, şehrin en önemli tarihi yapılarından biri olan St Paul Katedrali, eski şehrin tarihi surlarından geriye kalan Varşova Barbikan, Sarı ve kahverengi taşlardan yapılmış astronomik bir saat olan Sigismund’s Clock Eski Şehirde görülecek başlıca yerler.
Bu bölgede Eski Şehir Pazar Meydanı’nın hemen yanı başında 1600’lü yıllarda inşa edilmiş olan Krasinski Sarayı ve Bahçesi, bu sarayın hemen girişinde yer alan Varşova Ayaklanma Anıtı, son yılarda aldığı birçok ödülle dünyanın en iyi müzelerinden biri olarak kabul edilen POLIN Museum of the History of Polish Jews, eski şehre oranla çok daha sessiz sakin olan Nowe Miasto Warsaw semti, Eski Şehrin dışında ve hemen yakınında gezip görülecek başlıca yerler.
**
Nowe Miasto Warsaw semti’nin tam aksi tarafında Eski Şehrin dışında ve hemen yakınında gezip görülecek yerler de var. Nowy Świat Caddesi’ni de içine alan 360 derecelik iyi bir şehir seyir imkanı tanıyan 150 basamaklı St Anne Taras Widokowy Kulesi, Varşova’nın en zarif caddelerinden biri olarak gösterilen Krakowskie Przedmiescie ve Nowy Świat Caddeleri, Vistula Nehri ile Varşova şehrinin güzel bir manzarasını sunan Varşova Üniversitesi Kütüphanesi Çatı Bahçesi, Polonya’nın en yüksek binası olmasının yanı sıra Avrupa Birliği’nin de 6. en yüksek binası olan Palace of Culture and Science yeni şehirde gezip görülecek başlıca yerler.
Nazi işgaline karşı verilen mücadeleyle ilgili doküman ve bilgilerin sergilendiği Warsaw Uprising Museum, İngiliz estetiği ve Fransız tarzı ile şekillendirilmiş Saxon Garden Warsaw, birçok tarihi bina ve eserleriyle ve de aynı zamanda bir kaplıca kompleksi olan Lazienki Park, Lazienki Parkı’nın en çok ilgi çeken yeri olan Lazienki Palace, köhne bir yerken son yıllarda modern restoranları ve kafeleri ile şehrin gözde mekanları arasına giren Powisle bölgesi ve Praga bölgesi yeni şehirde gezip görülecek diğer yerler.
Old Town (Eski Şehir)
Varşova’nın tam kalbi olarak bilinen Old Town (Eski Şehir), şehirdeki gezilmesi gereken birçok turistik yere ev sahipliği yapıyor. Eski Şehir, Varşova’nın Yeni Şehir bölgesinin hemen güneyinde ve Vistula Nehri’nin sol yakasında yer alıyor.
Birbirinden güzel tarihi yapıların görebileceği bu bölge, Arnavut kaldırımlı dar sokaklarıyla dikkat çekiyor. Ayrıca şehrin önde gelen kafeleri ve restoranları da burada yer alıyor.
Stare Miasto olarak da bilinen Eski Şehir, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor. Burası insanları izlemek, alışveriş yapmak ve yeme içme için şehrin en popüler durağı olduğu ifade ediliyor.
Kale Meydanı
Varşova Kale Meydanı, Eski Şehrin en önemli meydanı. Bu meydan; 1982’de sıkıyönetim döneminde kanlı bir isyana, 1861’de bir ayaklanma sırasında Rusların katliamına ve 1997’de Bill Clinton’ın Polonya’yı NATO’ya kabul ettiği bir konuşma gibi birçok önemli olaya sahne olmuş.
Kale Meydanı, birbirinden renkli ve güzel evlerle çevrili. Bu meydan, hem tarihi hem de çevresindeki mimari yapıları ile dikkat çekiyor. Sigismund Sütunu ile ünlü olan bu meydan, Kraliyet Şatosu/Kalesi’ne de ev sahipliği yapmasıyla da ön plana çıkıyor.
Sigismund Sütunu
İlk kez 1644 yılında kurulmuş olan bu sütun, 1944 yılında Almanlar tarafından devrilmiş ve orijinali kırmızı mermeri granit ile değiştirilmiş. Kale duvarlarının hemen yanında hâlâ bu mermer sütunun parçalarını görülebilmek mümkün. Hemen yakınında seyirlik bir kule daha var.
Kraliyet Şatosu
Eski bir kraliyet ikametgâh yeri olan Kraliyet Şatosu, günümüzde ise tarihi sanat eserleri ve mobilya koleksiyonu ile ön plana çıkıyor.
Avrupa’nın en büyük kraliyet konutlarından biri olarak kabul edilen görkemli bir tuğla binadan yapılmış olan şato/kale, 14. yüzyılda Mazovya düklerinin kalesi olarak kurulmuş ve daha sonra 17. yüzyılda Polonya krallarının kraliyet ikametgâhı olmak üzere genişletilmiş.
Varşova Ayaklanması sırasında yıkılmadan önce Polonya parlamentosuna hizmet etmiş. Bugün görünen yapı, orijinal olmasa da, içindeki mobilyaların büyük bir çoğunluğu orijinal parçalardan oluşuyor.
Varşova da görülmesi gereken en önemli yerler arasında olan Kraliyet Şatosu, tarihi şehir merkezinde bulunuyor. Şehirdeki diğer turistik çekim merkezlerine yakın olmasıyla da öne çıkan yapıda kaçırılmaması gereken bölümlerden bazıları ise ; Büyük Toplantı Salonundaki tavan resmi ve Canaletto olarak da bilinen Bernardo Bellotto’nun 18. yüzyıldan kalma önemli bir resim koleksiyonuna ev sahipliği yapan Canaletto Odası.
1700’lerde Varşova’nın ayrıntılı tasvirlerini içeren bu resimler, Varşova’nın II. Dünya Savaşı’ndan sonra tarihi anıtlarını ve binalarını yeniden inşa etmeye çalışırken bir referans olarak kullanılmış. Kraliyet Şatosu giriş ücreti, 40 zloty. Haftanın her günü ziyaret edilebilen bu şatoya girişlerin çarşamba günleri ücretsiz olduğu söyleniyor.
Eski Şehir Pazar Meydanı (Rynek Starego Miasta Warszawie)
Eski Şehir Pazar Meydanı, Varşova’nın en ünlü ve en eski yerlerinden biri. 1200’lü yılların sonları ve 1300’lü yılların başlarında kurulmuş. Tarihi eski şehir merkezinin kalbinde yer alan ve şehrin direncinin bir sembolü olan bu meydan, hem yerel halk hem de turistler tarafından bir buluşma yeri olarak tercih ediliyor.
Ancak bu şirin pazar meydanı 1600’lü yıllarda büyük bir yangında kül olmuş ve daha sonra şehir halkı rönesans ve barok mimari tarzıyla buradaki evleri yeniden inşa etmişler. Rönesans döneminin Altın Çağı sırasında meydanın görünümünü yeniden yaratmak için her biri özenle yeniden inşa edilen bu tarihi binalar, meydana farklı bir hava katıyor.
Bu meydandaki orijinal binaların çoğu İkinci Dünya Savaşı sırasında yıkılmış olsa da, savaş sonrası gotik mimari tarzında yeniden inşa edilerek turistik bir yere dönüştürülmüş. 1980 yılında ise bu meydan Kraliyet Kalesi ve eski şehir ile UNESCO Dünya Kültür Mirası Alanı listesine girmiş.
Yaz aylarında meydanda çok sayıda açık havada hizmet veren mekanlar mevcut. Güzel bir kahve veya bir şeyler yemek için bu mekanlarda geleneksel yemeklerin tadına bakılabilir. Ayrıca sokak sanatçılarının performans gösterilerine şahit olunabilir. Meydanın tam ortasında ise, ünlü bronz deniz kızı heykeli Syrenka Warszawska var.
Warsaw Mermaid (Syrenka Warszawska)
Bir zamanlar Varşova’nın eski belediye binasının bulunduğu yerde olan bu heykel, 1800’lü yılların ortalarından beri meydanın odak noktası olduğu söyleniyor.
Deniz kızı, Varşova’nın en önemli sembollerinden birisi. Armasına şehirdeki diğer birçok mimari parçada da rastlamak mümkün. Heykelin en dikkat çeken tarafı, taş kaidesinin altındaki çeşmenin, şehrin Vistül Nehri ile bağlantısını sembolize etmesi olduğu söyleniyor.
Varşova Barbikan
Eski Kent’i Pazar Meydanı’ndan batıya doğru gezerken heybetli Varşova Barbican (Barbakan warszawski) her an karşınıza çıkabilir. Bu etkileyici yapı, Varşova’nın tarihi şehir surlarından geriye kalan kısımları. Ne kadar bu tarihi surların bir kısmı yıkılmış olsa da Barbikan’da duvarların bir bölümünde yürünebilecek derecede günümüze kadar gelebilmiş.
Şehrin tahkimat sisteminin birkaç kalıntısından birisi olan bu tarihi yapının inşası 1500’lü yıllara kadar uzanıyor. Tam olarak Eski ve Yeni Kent arasında yer alan Barbikan, görkemli bir kaleye benzemesi nedeniyle turistlerin ve yerel halkın beğenisini kazanıyor. Barbican’ı ücretsiz olarak gezip görmek mümkün.
Ayrıca Barbikan’ın kuzeyinde güzel binalar ve birkaç güzel kilise ile Yeni Şehir var. Ayrıca Barbikan’ın çevresinde gezerken iki tane gezip görmeye değer yer var. Bunlardan ilki Zegar Zygmunta – Sigismund’s Clock’u.
St Paul Katedrali
Eski şehir Pazar içinde bulunan St Paul Katedrali şehrin en önemli tarihi yapılarından biri olduğu söyleniyor. Dikkatlice bakıldığında, mimari olarak da diğer kiliselerden çok daha farklı. Özellikle de ön cephesi.
Varşova’daki pek çok kilisede barok mimari etkin. Ancak St Paul Katedralinin Mosavian Gotik mimari tarzı ile inşa edildiği ifade ediliyor. Katedralin içi ise diğer Katolik kiliselerini aksine oldukça sade.
Sigismund’s Clock (Zegar Zygmunta)
Sigismund’s Clock sarı ve kahverengi taşlardan oluşan astronomik bir saat. Kral 3. Sigismund anısına yapılmış. Saatin yüzünde düzenli sayılar ile her sayının üzerinde siyah zodyak sembolleri ve hareket ibreleri mevcut. Dört ay evresi, saatin üstünde ve altındaki beyaz bir disk üzerinde gösteriliyor.
Ne yazık ki, saatin kökeni veya tarihteki rolü hakkında çok fazla bilgi yok. Ancak oldukça ilginç bir saat olması nedeniyle birkaç dakika zaman ayırmakta fayda var.
Varşova Barbikan ve Sigismund’s Clock’ın bulunduğu bölgeden sur dışına, yeni şehir bölgesine geçildiğinde hemen karşımıza çıkan tarihi bina ve anıt ise Krasinski Palace ve Varşova Ayaklanma anıtı
Krasinski Palace ve Gardens
Krasiński Sarayı ilk olarak 1677 ile 1683 yılları arasında inşa edilmiş. 2. Dünya Savaşı’ndan sonra savaşın verdiği yıkım nedeniyle restorasyona tabi tutulmuş. Bu saray tarihi sürecinde ilk olarak Plock Voyvodası, Jan Dobrogost Krasiński için inşa edilmiş olsa da bugün Polonya Ulusal Kütüphanesinin bir parçası olarak hizmet veriyor.
Sarayın bulunduğu meydanın tam karşısında, Polonya Yüksek Mahkemesi’nin alışılmadık değişik görünümünün yanı sıra Varşova ayaklanmasına adanmış etkileyici Varşova Ayaklanma anıtını da görmek mümkün.
Varşova Ayaklanma Anıtı
Varşova Ayaklanma anıtı, Varşova’nın yeraltı direnişini ve Varşova’nın Alman işgalinden kurtarma girişimini ifade ediyor. Heykellerden biri yer altından hareket eden insanları ve şehrin harap edilmesinden sonraki halini gösteriyor.
Adliye binasının hemen yanında bulunan meydanda yer alan Varşova Ayaklanma Anıtı, son derece etkileyici bir yapı. Arka fonda yer alan Adalet sarayının sütunları, heykeldeki erkeklerin adalet arayışını sergiler gibi duruyor. Krasinski Palace bahçelerinin hemen yanı başında bir tarih müzesi var.
Polin Müzesi (History of Polish Jews)
Polin Müzesi, tam adıyla POLIN Museum of the History of Polish Jews ya da Polonya Yahudileri Tarihi Müzesi tozlu eski eserlerin ve kimsenin okumayı pek de umursamadığı olayların uzun ve sıkıcı açıklamalarının olduğu eski moda bir müzeye benzemiyor.
Son birkaç yılda aldığı uzun ödül listesine bakılırsa, birçok önemli kişinin de böyle düşündüğü oldukça açık. Burası dünyanın en iyi müzelerinden biri olarak kabul ediliyor.
Polin Müzesi’nin içi inanılmaz derecede büyük. İçinde tarihi ahşap bir sinagog’un replikasından tutun getto dönemindeki yaşantısını gösteren bir sokak bile var. Oldukça büyük ama gezmesi de bir o kadar keyifli.
Yeni şehir bölgesinde bulunan bu müzeyi gezip gördükten sonra yeni şehre de kısa bir göz gezdirmekte fayda var. Ardından da Eski şehrin doğu tarafındaki bölge ile geziye devam edilebilir.
Varşova Yeni Şehir (Nowe Miasto Warsaw)
Nowe Miasto Warsaw, Barbican şehir surlarının hemen kuzeyinde bulunmasına rağmen turistlerin radarının bir hayli dışında ve turistler tarafından pek rağbet görmediği söyleniyor. Aslında isminin başında yeni olmakla birlikte burası da tarihi bir yer.
Yeni kelimesi nedeniyle, pek çok turist Varşova’nın modern bölgesi olduğun zannediyor. Oysaki öyle değil. Varşova Yeni Şehrin temelleri ilk kez 1400’lü yıllarda atılmış. Bu bölge şehir surlarının dışında kaldığı için birkaç kez İsveçlilerin saldırısına da uğramış.
Burada küçük bir meydan güzel kafeler ve restoranlar var ve eski şehre oranla çok daha sessiz ve sakin. Dünyaca ünlü fizikçi ve kimyager Madam Curie 1867 yılında burada doğmuş. Curie’nin doğduğu ev günümüzde müze olarak halka açık.
Taras Widokowy St Anne
Varşova’nın Eski Kent’ini farklı bir açıdan görmek isteyenler içideal bir yer, St Anne Taras Widokowy Kulesi. Kale Meydanı’nın hemen dışındaki Taras Widokowy Kulesi’ne tırmanıp, Eski Şehir ile Nowy Świat Caddesi‘ndeki binaları yepyeni bir açıdan görmek değişik bir deneyim olabilir.
Aziz Anne Kilisesi’nin bitişiğindeki kulenin manzara terasında ulaşmak için 150 basamak tırmanmak gerekiyor. Eski Kent, Kale Meydanı, Krakowskie Przedmiescie ve şehrin 360 derecelik manzarasının muhteşemliğini görmek için ziyareti açık ve güneşli bir güne denk getirmek gerekir.
Nowy Świat Street
Bu cadde diğer bir adıyla Yeni Dünya Caddesi ile Krakowskie Przedmiescie Caddesi genellikle birbirine karıştırılmaktadır. Yeni Dünya Caddesi, Krakowskie Przedmiescie Caddesi’nin devamıdır. Nowy Świat Caddesinde de yine kafeler, şık mağazaları vesaire mevcuttur. Burası da en az Krakowskie Przedmiescie caddesi kadar güzeldir.
Nowy Świat Caddesi de Krakowskie Przedmiescie gibi hafta sonları trafiğe kapalı olduğu söyleniyor. Bu yüzden hafta sonu gezmesinin daha keyifli olduğu ifade ediliyor.
Krakowskie Przedmiescie Caddesi
Varşova’nın en zarif caddelerinden biri olan Krakowskie Przedmiescie ve Nowy Świat Caddeleri birbirinin devamı olduğunda her iki caddeyi aynı anda dolaşmakta fayda var.
Sródmiescie‘den (şehir merkezi) başlayıp doğrudan Eski Kent’e uzanan bu caddelerde, birkaç saray da dahil olmak üzere çok sayıda büyük bina ve önemli tarihi yapılar var.
Adam Mickiewicz, Polonya’nin önemli sanatçılarından biri. Ülkenin pek çok yerinde de kendine adanan anıtlar görmek mümkün. Krakowskie Przedmiescie Caddesinde de bunlara rastlamak mümkün. Bu arada Adam Mickiewicz’in 1855 yılında İstanbul’da vefat etmiş.
Cumhurbaşkanlığı Sarayı, Visitationist Kilisesi, Carmelite Kilisesi ve St Anne Kilisesi Krakowskie Przedmiescie caddesi üzerinde yer alan önemli tarihi ve dini yapılar. Ayrıca bu cadde ve devamı olan Nowy Świat caddesi güzergahında bir çok gezip görülecek tarihi yapı ve turistik yer mevcut.
Cumhurbaşkanlığı Sarayı
Bu saray Krakowskie Przedmiescie Caddesinde üzerinde yer alıyor. Caddede yürürken kendinizi bir anda Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın önünde bulmak mümkün.
Silahlı muhafızlar tarafından korunan bu etkileyici saray yüzyıllar boyunca önemli olaylara ev sahipliği yapmış. Mesela 1818 yılında Frederic Chopin 8 yaşındayken burada konser vermiş. 1955 yılında Varşova Paktı burada imzalanmış.
Sakson Bahçeleri Varşova
Saxon Garden Warsaw – Sakson Bahçeleri dünyanın en eski halka açık parklarından biri olduğu söyleniyor. Bu güzel park, 1727’de halka açılmış. Eski Şehire 10 dakikalık yürüme mesafesinde bulunuyor.
1800’lü yıllarda İngiliz estetiği ve Fransız tarzı ile yeniden şekillendirilmiş. Aslen Saski Sarayının bir parçasıymış. Ancak saraydan geriye bir tek 1863 yılına ait bir güneş saati ve Meçhul Askerin Mezarının bulunduğu sütun kalmış.
1855’te Marconi tarafından tasarlanan imparatorluk tarzı tarihi bir çeşme, parkın alt köşesine yakın bir yerde duruyor. Diğer bir ilgi çekici yer ise İkinci Dünya Savaşı sırasında öldürülen Varşova sakinlerini onurlandıran bir anıt ve İkinci Dünya Savaşı’nın patlak verdiği sırada şehrin belediye başkanı olan Stefan Starzyński‘nin bir heykeli yer alıyor.
1944’te Naziler tarafından harap edilmesine rağmen, parktaki ağaçların çoğu halen hayatta ve yüzlerce yıllık bu ağaçları halen görmek mümkün.
Meçhul Asker Mezarı
Varşova’daki Meçhul Asker Mezarı ( Grób Nieznanego Żołnierza ) diğer anıtlar gibi dokunaklı bir anıt… Bu meçhul askerin kalıntıları, Cemetery of the Defenders of Lwów mezarlığından 2 Kasım 1925‘te onurlandırmak için buraya getirilmiş. Çiçeklerle bezeli mezar ebedi bir alevle ve Polonyalı askerlerce korunuyor.
,Meçhul Asker Mezarı, Varşova Gezilecek Yerler
Varşova’nın Powisle Bölgesi
Varşova’nın son yıllarda gelişmekte olan mahallelerinden biri olan ise Powisle. Powisle, getto bölgesi olarak bilinen Praga’nın karşısındaki bir nehir kenarı mahallesi. Bir zamanlar şehrin terk edilmiş ve köhne yeriyken, son birkaç yıldır modern restoranları ve kafeleri ile şehrin gözde mekanları arasına geldiği söyleniyor.
Varşova Üniversitesi’nin hemen arkasında bulunması ve nehir boyunca uzanması nedeniyle Powisle, öğrencilerin gittiği mütevazi işletmelerin yanı sıra kafelere ve şarap barlarına ev sahipliği yapıyor. Bölge Modern Sanat Müzesi ve Kopernik Bilim Merkezi dahil olmak üzere birçok müzeyle ziyaretçileri bekliyor.
Varşova Üniversitesi Kütüphanesi Çatı Bahçesi
Burası halka açık yeşil mekanların çatı seviyesinde de nasıl yapılabileceğine mükemmel bir örnek denebilir. Varşova Üniversitesi Kütüphanesi Çatı Bahçesinin peyzaj mimarı, Irena Bajerska tarafından tasarlanmış ve 2002 yılında halka açılmış.
30 cm’lik bir toprak tabakası olduğu söylenen bir hektarlık alan alana çeşitli bitkiler dikilmiş. Buranın çatı olduğuna inanmak gerçekten zor sanki gerçek bir bahçe gibi yemyeşil. Ziyaretçilerine Vistula Nehri ile Varşova’nın güzel manzaralarını sunuyor.
Kütüphane binasının yeşil duvarları çeşitli harflerle, matematiksel formüllerle, notalarla ve ünlü alıntılarla süslü. Bu değişik kütüphane bahçesi yaz aylarında her gün 09:00-20:00 saatleri arasında ziyarete açık olduğu söyleniyor. Kışın ise (1 Kasım – 31 Mart) 09:00 – 15:00 saatleri arasında açık.
Praga Bölgesi
Varşova’da az turistik, alternatif yerler arayanlar için Praga mahallesi doğru adres. Prga Bolbesi bir zamanlar Vistül Nehri’nin diğer tarafında Varşova’dan ayrı bir kasabaymış. Bugün de hala o bağımsız ruhu elinde tutuyor.
Bölge genellikle tehlikeli olduğu için adı kötüye çıkmış ve pek çok Varşova gezi rehberi ”hava karardıktan sonra buraya gitmeyin” diyor. Varşova’nın geri kalan bölgelerine göre daha bakımsız.
Roman Polanski 2002 tarihli oscarlı The Pianist filminin çekimlerini burada yapmış. Praga’da görülmeye değer yerler arasında Praga Band Anıtı ve tarihi Bazar Różyckiego Pazarı yer alıyor. AVM yerine otantik bir şeyler görmek isteyenler için doğru adres olduğu düşünülüyor.
Praga Bölgesi’nin meşhur bir de Zabrowka Caddesi var. Bu cadde son birkaç yıldır restoranları ve barları ile Praga’nın popüler yerleri arasına girmiş. Caddenin başlangıç noktasında bulunan üç melek heykeli de görülmeye değer.
Palace of Culture and Science (Bilim ve Kültür Sarayı)
Burası 237 metre yüksekliğiyle Polonya’nın en yüksek binası olduğu söyleniyor. Bunun yanı sıra Bilim ve Kültür Sarayı binasının aynı zamanda Avrupa Birliği’nin de 6’ıncı en yüksek binası olduğu ifade ediliyor. Bu turistik yer, sinema, tiyatro, kütüphane, spor kulübü gibi birçok kültürel ve eğlence etkinliğine ev sahipliği yapmaktadır.
Bu bina Sovyet mimar Lev Rudnev tarafından tasarlanmış. Oldukça geniş bir alanı kaplıyor ve şehir merkezine hakim. Binanın Polonya’nın en tartışmalı binalarından biri olduğu söyleniyor. Polonyalıların Kültür Sarayı’nı, Sovyet baskısının Polonya üzerindeki hatırlatıcısı olarak gördüğü ifade ediliyor. Palace of Culture and Sience, Joseph Stalin yönetiminde insan hakları ihlallerinin en çok yaşandığı dönemde inşa edilmiş.
Bir grup gazi ve birçok siyasi parti binanın yıkılmasını istemiş. 2009 yılında Polonya İçişleri Bakanı ve hatta Başbakanı Mateusz Morawiecki, yapının yıkılması planını onaylamış. Ancak 2023 itibari ile bina halen ayakta ve akıbetini bekliyordu.
Saraya adım atıldığı anda binanın ilginç mimarisi ve tasarımı anında dikkatleri üzerine çekiyor. Hiçbir ücret ödemen giriş katı görülebiliyor. Bu katta kafe ve restoranlar var. Ama burayı özel kılan 30’uncu kattaki seyir terası.
Seyir terası oldukça geniş. Terasta küçük de bir kafe var. Bilet fiyatı: 25 Zloty yetişkin / 20 zloty 26 yaşından küçük öğrencileri için. Açılış saatleri: 10:00–22:00
Lazienki Park
Bu park, Varşova’nın güneyinde yer alıyor. Łazienki Królewskie diğer bir adıyla Royal Baths Park, aslen bir kaplıca kompleksi. 75 dönümlük bahçeleri ve 1600’lü yıllara kadar kadar uzanan tarihi binalarıyla öne çıkıyor.
Łazienki Park’a, Chopin’in doğum gününün yüzüncü yılı anısına 1910’da bir anıt da inşa edilmiş. Ancak Naziler bu anıtı, 1940 yılında tamamen havaya uçurmuşlar. 1958 yılında, anıt eski tasarımına uygun bir şekilde yeniden inşa edilmiş.
Lazienki Parkı yemyeşil çok büyük bir park. Burası Palace on the Isle yani Adadaki Saray olarak da biliniyormuş. Bu Saray, Varşova gezisinde görülmesi gereken ünlü turistik yerlerden birisi.
Lazienki Palace
Palace on the Isle (Lazienki Sarayı)’yı, Lazienki Parkı’nın en çok ilgi çeken tarihi yapısıdır. Bu kompleks, 1700’lü yıllarda bir saray olarak yeniden inşa edilmiş. Adını Polonyalı bir asilzadenin 1600’lü yıllardan kalma hamamından geldiği söyleniyor. Lazienki de “kaplıca” anlamına geliyor.
Lazienki Sarayı, Kral Stanisław August Poniatowski’in ünlü Perşembe yemeklerine ev sahipliği yapmış. Bu yemeklerde kral, bilim adamları ve şairler ile günün meselelerini tartışırmış. Günümüzdeyse kraliyet koleksiyonlarından tablolara kadar çeşitli eserlerin sergilendiği bir müze. Giriş ücreti 50 Zloty. Cuma günleri ücretsiz. Salı günleri ise kapalı.