ad itemscope itemtype="http://schema.org/WebSite"> Galata Kulesi Tarihi ve Ümit Yaşar Oğuzcan | Gezi Bilgileri

Galata Kulesi Tarihi ve Ümit Yaşar Oğuzcan

Galata Kulesi Tarihi adlı bu yazımızda, Galata Kulesi tarihi kronolojik tarihi sırasına göre anlatılmıştır. Galata Kulesi, İstanbul’un en önemli sembollerinden birisidir. Söz konusu kule,  İstanbul’un büyük bir bölümü ile İstanbul Boğazı, Marmara Denizi ve Haliç’in panoramik olarak izlenmesine imkân verir.

Eski Tarihlerde Galata Kulesi

Eski Tarihlerde Galata Kulesi

300 – 1400 Dönemi Galata Kulesi Tarihi

İlk olarak, Bizans İmparatoru Anastasius tarafından, 528 yılında, Fener Kulesi olarak inşa edilmiş.

1204 yılındaki IV. Haçlı Savaşları sırasında, İstanbul ile birlikte büyük bir tahribat görmüş.

1303-1352 yıllarında, Galata Kulesi ile bir bütün olan Galata Surları, Cenevizliler tarafından yapılmış. Söz konusu surlar, iki metre kalınlığında ve 2800 metre uzunluğunda inşa edilmiş.

1348 yılında, Cenevizliler tarafından yığma taş kullanılarak yeniden yapılmış. İsa Kulesi adı verilen bu yeni kule Galata Surlarına ek olarak yapılmış. Bu yeni haliyle o dönem, kentin en büyük binası olmuş.

1445- 1446 yılları arasında, Cenevizliler tarafından yükseltilmiş.

1453 yılında, Osmanlıların eline geçtikten sonra, hemen hemen her yüzyılda bir yenilenmiş.

1453 yılında İstanbul fethedildikten hemen sonra, Galata Kulesi ile bir bütün olan Galata Surlarının bir kısmı, güvenlik ve emniyet endişeleri nedeniyle, Fatih Sultan Mehmet tarafından bazı bölümler yıktırılmış.

1400-1800 Dönemi Galata Kulesi Tarihi

1500’lü yıllarda, Kasımpaşa Tersanesi’nde çalışan Hıristiyan esirlerin barınağı, olarak kullanılmış.

1574-1595 yıları arasında hüküm sürmüş olan III. Murat zamanında, Takiyüddin tarafından bir rasathane kurulmuş. Ancak söz konusu rasathane, 1579 yılında kapatılmış.

1600’lü yılların ilk çeyreğinde Hezarfen Ahmet Çelebi, Okmeydanı tarafındaki rüzgarları kollayarak bir süre tahtadan yaptığı kartal kanatlarıyla uçuş eğitimleri yapmış.

1638 yılında uçuş eğitimlerini tamamlayan Hezarfen Çelebi, Kuleden, Üsküdar Doğancılar istikametinde tahtadan kartal kanatlarıyla uçmuş.

1717 yılından itibaren, İstanbul’da çıkan yangınları önceden görmek maksadıyla, yangın gözetleme kulesi olarak kullanılmaya başlanmış. Yangın çıktığında davul çalınarak, İstanbul halkına yangın duyuruluyormuş.

1761- 1808 III. Selim döneminde çıkan bir yangında, Galata Kulesi’nin büyük bir bölümü yanarak, harap olmuş. Ancak yeniden onarılarak tekrar eski haline getirilmiş.

1800-2000 Dönemi Galata Kulesi Tarihi

1831 yılında Galata Kule ’si, çıkan başka bir yangında tekrar yanmış ve yeniden onarılmış.

1864 yılında, Galata Kulesi ile bir bütün olan Galata Surlarının büyük bir bölümü, belediye tarafından yıktırılmış. Söz konusu yıkım, sürekli büyüyen ve gelişen Galata’da, surların ulaşımı zorlaştırdığı gerekçesiyle yapılmış. Bu yıkım, Fatih Sultan Mehmet döneminde yapılan ilk yıkımdan sonra bilinen en büyük ikinci yıkımmış. Bahse konu yıkımla birlikte, surların önünde bulunan 15 metre genişliğindeki çukurlar da doldurulmuş. Bu ve buna benzer yıkımlar ile doldurma işleri, 1800’lü yılların sonuna kadar hep devam etmiş.

1875 yılında çıkan kuvvetli bir fırtınada, kulenin en tepesindeki külah, devrilmiş. Ardından söz konusu külah, yeniden yapılmış.

1876 yılında bir Avusturya vatandaşı, nöbetçilerin dalgınlığından yararlanarak, kendini aşağı atmış ve intihar etmiş.

1965-1967 yılında büyük bir onarım geçiren Galata Kulesi, söz konusu onarımla, bugünkü görünümünü kazanmış.

1973 yılında, ünlü şair Ümit Yaşar Oğuzcan’ın, 15 yaşındaki oğlu Vedat, kuleden atlayarak intihar etmiş. Ünlü şair, bu durum üzerine yaşadığı duygularını, şiire dökmüş.

***

Ümit Yaşar Oğuzcan, Galata Kulesinden atlayarak intihar eden 15 yaşındaki oğlu Vedat için yazdığı, “Galata Kulesi” adlı şiir için tıklayınız…

Galata Kulesinin tarihini, Galata semtinin tarihi ve İstiklal Caddesinin tarihi ile birlikte değerlendirildiğinde her şey biraz daha yerli yerine oturacaktır. Söz konusu semtin ve caddenin tarihi aşağıda linkini verdiğimiz yazıda yer almaktadır.

Cevapla