Japonya Gezi Programı ve Gezi Rotası
Japonya Gezi Programı ve Gezi Rotası henüz taslak bir çalışmadır. Bu program ve rota, kapsamlı bir harita çalışması ile Kore ve Japonya hakkındaki gezi kitapları, gezi blogları incelenerek hazırlanmıştır. Kesin gidiş tarihi belli olana kadar da Japonya Gezi Programı üzerinde gerekli çalışmalara devam edilecektir.
Güney Kore‘nin küçük bir ülke olması, gezip görmeye değer sadece başkent Seul’un olması nedeniyle Japonya Gezi Programı ‘na Kore de dahil edilmiştir. Bu iki komşu ülke, Asya’nın en doğu ucunda ve Pasifik Okyanusu kıyısında yer almaktadır.
Japonya; güneybatısındaki Endonezya gibi, yine güneybatısındaki Filipinler gibi, İngiltere gibi, İzlanda gibi bir ada ülkesidir. En büyükleri Honşu ve Hakkaido adası olmak üzere diğer Şikoku ve Küşü adalarıyla dört ana ada grubuna sahip olan Japonya, irili ufaklı 3.900 ada ve adacıktan oluşmaktadır.
Japonya Gezi Programı ‘nın başlangıcına ya da sonuna, Filipinler ve Endonezya gibi diğer Güneydoğu Asya ülkeleri dahil edilirse söz konusu gezilerin ana ulaşım giderleri daha ekonomik hale gelebilir. Bu kapsamda aşağıda detayları yazılı olan Kore Japonya Gezi Programı, Tayvan ve Filipinler gezileri ile birleştirilerek yapılacağı düşünülmektedir.
Japonya Gezi Programı
İç kesimlerindeki pirinç çiftçileri ve tarlalarına karşılık, Tokyo ve Osaka gibi kıpır kıpır kalabalık metrolara sahip olan Japonya, çarpıcı karşıtlıkların yaşandığı bir ülkedir. Japonya; Zen Budacı keşişlerinden moda kurbanı gençleriyle, zarif tapınak mimarisinden betonarme apartman ve gökdelenleriyle, dünyanın en ilginç ülkelerinden birisidir.
Tüm bu özellikleri nedeniyle Japonya, bir çok gezip görülecek yere sahip. Söz konusu özellikleriyle birlikte, kiraz ağaçlarının çiçek açtığı dönem olan ve Mart ayında başlayıp Nisan ayı sonuna kadar devam eden “sakura dönemi” ise Japonya’yı daha ilgi çekici yapıyor.
Ülkedeki en uzun tatil olan Altın Hafta, 27 Nisan-6 Mayıs tarihleri arasındadır. Bu tatil süresince, Japonlar daha yoğun olarak seyahatlere çıktığı için otellerde bu dönemde yoğunluk yaşandığı söylenmektedir. ilkbaharın son ayı olan Mayısla birlikte Japonya’da yağmurlu sezon başlamaktadır. Tüm bunlar dikkate alındığında Japonya Gezi Programı için en uygun zaman Nisan ayıdır.
1. Gün, ..Nisan 202. Perşembe, İstanbul > Seul/Güney Kore
(İstanbul’dan direk gelinirse) Saat 01.45’teki THY uçağı ile 9 saat 55 dk.lık bir uçuşun ardından yerel saat ile saat 17.40’da Seul’a ulaşıyoruz. Otele yerleşmeye müteakip zaman olursa kısa bir keşif turuna çıkıyoruz.
2. Gün, ..Nisan 202. Cuma, Taipei/Tayvan > Seul/Güney Kore
(Tayvan gezisinden sonra yapılırsa) Bugün Tayvan gezimizi tamamlayarak 2,5 saatlik bir direk uçuşla Doğu Asya’nın bir başka ada ülkesi Güney Kore’ye gidiyoruz. Üç gece konaklayacağımız otelimize yerleşmeye müteakip şehir gezimize başlıyoruz.
Gezideki ilk durağımız şehrin kalbinde yer alan Insa Dong caddesi. Caddeyi turlarken Seul’da yapacağımız etkinliklerle ilgili bilgi topluyoruz. Han Nehri Tekne gezisi, Kuzey Kore sınırında bulunan Tarafsız Bölge gezisi, sınırdaki sızma tünelleri ve benzeri diğer etkinlikler. Geceleme Seul ’de.
3. Gün, ..Nisan 202. Cumartesi, Seul
Otelimizdeki sabah kahvaltısının ardından şehir gezimize devam ediyoruz. 1395 Yılında Jaseon Hanedanı’nın kurucusu olan Kral Taejo tarafından yaptırılan Gyeongbokgung Sarayı, birçok pahalı markaya ev sahipliği yapan Myeong-Dong caddesi bugün göreceğimiz yerler arasında olacak.
Akşamleyin ise Han Nehri Tekne gezisine katılabiliriz. Kore yarımadasının en büyük 4. nehri olan ve şehri ikiye bölen bu nehirde, Seul halkının su kenarındaki yaşantısını görürken bir taraftan da Seul’u ışıklar altında görme imkânına sahip olacağız. Geceleme Seul ‘de.
4. Gün, ..Nisan 202. Pazar, Seul
Kahvaltıdan sonra Kuzey Kore sınırında bulunan Tarafsız Bölge turu için hareket ediyoruz. Bunu araç kiralayarak ya da bir tur şirketi vasıtası ile yapacağız. Böylece Dünya’da ikiye bölünmüş tek ülke olan Kore’yi bir başka açıdan görme imkânımız olacak. Son derece güvenli olan, askerden arındırılmış bu tampon bölgeye gittiğimizde burada neler olduğunu hissedecek ve Kore’ye neler olduğunu da anlayabileceğiz.
Tabii pasaportumuz da gezi boyunca yanımızda olacak. Tur sırasında Özgürlük köprüsünde yürüyecek, 1978 yılında Kuzey Korelilerin iki sınır arasında yaptığı 1.7 km uzunluğundaki Üçüncü Sızma Tüneline de inceleme imkanımız olacak. Dorasan tren istasyonunda mola verip, Gözetleme Merkezinden Kuzey Kore’ye izledikten sonra Imjingak Anıtı ve Birleşme Köyünden geçerek tekrar Seul’e dönüyoruz. Geceleme Seul ‘de.
5. Gün, ..Nisan 202. Pazartesi, Seul > Hiroşima/Japonya
Otelimizdeki sabah kahvaltısının ardından Seul havalimanına transfer oluyoruz. Check in ve bagaj işlemlerimiz sonrası yerel hava yolları uçuşu ile Japonya’nın Hiroşima kentine uçuyoruz. Yaklaşık 1 saat 45 dakikalık uçuşumuzun ardından Hiroşima kentine varıyoruz. Otele yerleşmeye müteakip yürüyerek Japonya Gezi Programı kapsamında ilk şehir gezimize başlıyoruz.
Osaka, ökdelenleri, geniş bulvarları, köprüleri (Aioi Köprüsü) ve yemyeşil alanları ile sanki 2.Dünya Savaşındaki felaketin acılarını unutmaya çalışıyor.
Bu şehirde ilk gezip göreceğimiz yer, Barış Müzesidir. Ardından müzenin hemen arkasındaki büyük alanda yer alan Barış Anıtı Parkı, parkın içindeki en hüzünlü anıt olan Çocuklar İçin Barış Anıtı, yine aynı bölgede nehrin hemen karşı kıyısında yer alan Atom Bombası Kulesi, Hiroşima’da gezip görülecek başlıca yerler.
Şehir gezisi esnasında Japonya Gezi Programı kapsamında yarın yapacağımız Miyajima Adası gezisi vapur yolculuğu ile tren yolculuğu ve tren sonrasındaki Vapur yolculuğu hakkında bilgi topluyoruz. Gezi bitimine müteakip geceleme Hiroşima’da.
6. Gün, ..Nisan 202. Salı, Hiroşima > Miyajima > Hiroşima
Bugün günübirlik olarak tam gün Japonya’nın en ünlü gezi güzergahlarından birisi olduğu söylenen Miyajima Adasını gezip görüyoruz. Otelimizdeki sabah kahvaltımızın ardından önce kısa bir tren yolculuğu, ardından vapurla Japonya Gezi Programı ‘nın ikinci noktası olan Miyajima adasına geçiyoruz. Bu ada, bizim sokak kedi ve köpekleri gibi ortalıkta uysal uysal dolaşan geyikleriyle ön plana çıkıyor.
Kırmızı turuncu 16 metre yüksekliğindeki meşhur kapısıyla Itsukushima Tapınağı, kırmızı renkli Senjokaku, Daisho-in Tapınağı, olağanüstü manzarasıyla adanın en yüksek zirvesine sahip Misen Dağı Miyajima Adası’nda gezip göreceğimiz yerler arasında.
Adanın en güzel yemeklerinin istiridye olduğu, kalamar ve karides ile ahtapot gibi deniz ürünlerinin de en çok tüketilen yiyecekler arasında olduğu söyleniyor. Ada gezimizin ardından tekrar geldiğimiz gibi Hiroşima’ya geri dönüyoruz. Geceleme Hiroşima’da.
7. Gün, ..Nisan 202. Çarşamba, Hiroşima > Himeji > Osaka
Otelimizdeki sabah kahvaltısının ardından trenle/araçla Hiroşima’dan Japonya’nın ikinci büyük şehri olan Osaka’ya sabahın erken saatlerinde hareket ediyoruz. Yeme içme ve eğlencenin başkenti ve cenneti olarak kabul edilen Osaka, Japonya Gezi Programı ‘nın ana omurgasını oluşturan bu bölgedeki gezilerimizin adeta üs bölgesini oluşturacak.
Osaka’ya varışa müteakip vakit kaybetmeden 4 gece konaklayacağımız otelimize yerleşiyoruz. Ardından özgün bir karakteri ve dinamik bir yapısı olduğu söylenen Osaka’yı keşif turuna çıkıyoruz. Gezeceğimiz yerlerin çoğu birbirine oldukça yakın ve yürüyüş mesafesinde. Makinalardan alınabilecek günlük metro bileti kent merkezindeki geziler için en uygun ve en ekonomik olanı.
Öncelikle hemen hemen her ülke mutfağının bulunabileceği ve aynı zamanda çok uluslu lüks mağazaların yer aldığı Shinsaibashi caddesini geziyoruz. Ardından hemen bu caddenin batısında yer alan Japon gençler için ikinci el eşya satan American Village/ America muroyu geziyoruz. Shinsaibashi ile American Muro arasından geçen upuzun Midosuci Bulvarı ise birbiri ardına sıralanmış mabet ağaçları ve çınarları ile dikkat çekiyor.
Gezimize bu bölgenin hemen güneyinde yer alan ve şehri kalbi olarak kabul edilen Dotonburi caddesi ve nehri ile devam ediyoruz. Yüzlerce restoran kafe ve karaoke barların yer aldığı Dontonburi Caddesi’nden sonra hemen güneyinde yine restoran ve mağazalarıyla ön plana çıkan Namba Marui ile Doguyasuji Street’i turluyoruz. Gezimizin ardından geceleme “Büyük Tepe” ya da “Büyük Bayır” anlamına gelen Osaka’da.
8. Gün, ..Nisan 202. Perşembe, Osaka
Otelimizdeki sabah kahvaltısının ardından, geleneksel olarak “Milletin Mutfağı” olarak anılan Osaka şehir turumuza bugün de devam ediyoruz. Oldukça zengin ve nispeten ucuz, çok sayıda çeşitli restoranlara sahip olması nedeniyle Osaka’ya “Milletin Mutfağı” unvan verilmiş.
Bugünkü gezimize 16. yüzyılda inşa edilen ve Japon mimarisinin en güzel örneklerinden birisi olan Osaka Kalesi ile başlıyoruz. Kale, 1585-1598 seneleri arasında Japonya’ya hükmeden ulusal birliği sağlayan “Toyotomi Hideyoshi” tarafından inşa ettirilmiş olup, kalenin inşasında da ortalama 100.000 işçinin çalıştığı bilinmektedir.
Osaka Kalesi’nden sonra Japonya’nın imparatorluk tapınağı olarak kabul edilen Shitennoji Tapınağı’na metro ile gidiyoruz. Bu tapınağın, Japonya’nın en eski tapınaklarından birisi olduğu ve 593 senesinde Japon Prensi Shotoku tarafından inşa ettirildiği söyleniyor. Tapınağın; Doğu, Batı ve Güney kapıları ile Kuzey ve Güney Çan kuleleri, beş katlı pagodası mutlaka görülmesi gereken yerler arasında.
Shitennoji Tapınağı’nın; 1294 yılında inşa edildiği ve Japonya’nın en eski kapısı olduğu söylenen Taş Kapısı (Torii) da gördükten sonra, bu tapınağın hemen yakınındaki; Tennoji Parkı, parkın içinde yer alan Osaka Belediyesi Sanat Müzesi ve Keitakuen Bahçesi, parkın hemen batısında yer alan Eiffel Kulesi’nin başarısız bir kopyası olan Tsutenkaku Kulesi’ni gezip görüyoruz.
***
Shitennoji Tapınağı gezisinin ardından 1,4 km kuzeybatıdaki elektronik eşyaların satıldığı Denden Town’a yürüyerek gidiyoruz. Tokyo’daki Akihabara Caddesi kadar ilgi çekici olmayan bu caddedeki gezimizin ardından metro ile dünyanın en büyük kapalı mekân su tanklarına sahip Osaka Kaiyukan Akvaryumunu ve akvaryumun hemen kuzeyinde yer alan Universal Studios Japan’ı gezip görmeye gidiyoruz.
Osaka Körfezi’ne bakan ve 580 tür deniz canlısına sahip olduğu söylenen söz konusu akvaryumu gördükten sonra metro ile Osaka’nın mesai başlangıcı ve bitiminde en kalabalık bölgesi olan Umeda’ya geçiyoruz. En ünlü devasa büyüklükte gökdelenler, binalar ve alışveriş veriş merkezleri de bu bölgede yer alıyor. Yine Osaka’nın önde gelen ve nispeten pahalı yemek ve eğlence bölgesi olan Kita Şinci’ de burada yer alıyor.
Ayrıca Umeda bölgesinde yer alan büyük yüksek binaların bodrum katları birbirine bağlanarak tıpkı Kanada’nın Montreal kentindeki gibi bir ticaret merkezi labirenti oluşturulmuş durumda. Umeda’nın aşağı deniz tarafındaki kısmında birçok dükkân, yüzlerce bar ve ucuz restoranlar yer alıyor.
Üç metro istasyonu ve iki özel tren istasyonun yer aldığı Japon Demiryolları Osaka İstasyonu’da Umeda bölgesinde bulunuyor. Buradan Kyoto ve Kobe’ye özel tren seferleri düzenlenmektedir. Ubeda bölgesindeki akşam yemeğine müteakip geceleme Osaka’da otelimizde. Yarından itibaren Osaka’nın çevre illerinde yapacağımız gezilerden arta kalan zamanda Osaka’yı yaşamaya devam ediyoruz.
9. Gün, ..Nisan 202. Cuma, Osaka > Nara > Osaka
Otelimizdeki sabah kahvaltımızın ardından bugün günübirlik ve tam gün olacak şekilde Japonya’nın ilk imparatorluk başkenti olan Nara Turumuzu gerçekleştiriyoruz. Japonya Gezi Programı ‘nın dördüncü noktası olan Nara, Japon kültürü ve sanatı ile Japon tarihinin izlerini taşıyan önemli bir kent.
Bir saatlik bir tren yolculuğunun ardından Nara Tren İstasyonuna Ulaşıyoruz. Öncelikle Kintetsu istasyonun dışındaki çeşmenin hemen yanında yer alan antikacı ve hediyelik eşya dükkanlarının ağırlıkta olduğu Higaşimukidori kapalı çarşısını ve Nara ana alışveriş merkezini oluşturan kaligrafi dükkanlarıyla ünlü Sancodori Caddesini geziyoruz.
Sancodori Caddesi’nin Nara Parkı tarafındaki bitiminde ve yürüyüş mesafesinde yer alan Naramaçi bölgesi; muhteşem tarihi evleri, küçük dükkanları ve seçkin galerileri ve özel müzeleriyle öne çıktığı söyleniyor. Naramaçi bölgesindeki gezimizin ardından tapınakları, mabetleriyle ön plana çıkan devasa büyüklükteki Nara Parkı’na giriyoruz.
Tanrının habercisi olarak kabul edilen geyikleriyle ünlü Nara Parkı’nda; Japonya’nın ikinci büyük pagodasının yer aldığı Kofukuji Tapınağı, Nara Ulusal Müzesi, Meditasyon halindeki meşhur Daibutsu diye anılan Japonların Büyük Buda’sının bulunduğu Todaiji Tapınağı, bu tapınağın bir alt tapınaklarından birisi olan Nigatsudo Tapınağı, Nara Parkı’nda gezilecek başlıca yerler arasında.
Ayrıca Nara Parkı’nın içinde yer alan Vakakusa Dağı’nın eteklerinde yer alan ve yüzyıllarca hem imparatorların hem de aristokratların ibadet yeri olmuş olan Büyük Kasuga Mabedi, bu mabedin girişinde yer alan Kasuga Taişa Botanical Gardens, yine bu tapınağın hemen güneyinde yer alan ve gerçek manada bir antika değeri olan Şin Yakuşi Tapınağı’nı da gezip görüyoruz.
Gezinin bitiminde zaman olursa Nara Parkı’nda 2 saatlik ya da zamanın elverdiği sürede bir doğa yürüyüşü yapabiliriz. Gezi ve doğa yürüyüşünün bitiminde trenle tekrar bu bölgedeki gezilerimizin merkez üssü olan Osaka’ya geri dönüyoruz. Geceleme Osaka’da.
10. Gün, ..Nisan 202. Cumartesi, Osaka > Kobe > Himeji > Kobe > Osaka
Otelimizdeki sabah kahvaltımızın ardından bugün günübirlik ve tüm günü kapsayacak, Japonya’nın 17 Ocak 1995 depreminde yerle bir olan, bu afetle dünya manşetlerine taşınan Kobe gezimizi yapıyoruz. Rokka Dağı ile Japon iç denizi arsında daracık bir kıyı şeridine sıkışmış olan bu kent, olağanüstü bir toplumsal dayanışma ve azimle birlikte, kamunun ve özel sektörün girişimiyle yeniden ayağa kalkmış.
Bir saatlik bir tren yolculuğunun ardından Kobe Motomachi Tren İstasyonuna Ulaşıyoruz. Öncelikle bu istasyonun ve tren raylarının altında uzanan Kokaşita alışveriş merkezini geziyoruz. Ardından, büyük mağazaların ve son moda butiklerin yer aldığı Motomaçi’ye komşu olan Japonya’nın en ünlü Çin Mahallesi ve Kobi’nin merkezi kabul edilen Sannomiya’yı geziyoruz.
Sannomiya’dan başlayan etleri ile meşhur ve oldukça fahiş fiyatları olan restoranların yer aldığı Tor Yolu’nu takip ederek Venüs Bridge’den şehir manzarası ile geziye devam ediyoruz. Ardından bu bölgenin hemen doğusunda yer alan Kobe’nin en çekici mekânı Kitano bölgesine geçiyoruz. Avrupa tarzı evlerin yer aldığı bu egzotik bölge, camisi ile sinegogu ile Hindu tapınağı ile yerli turistleri kendisine hayran bırakıyor.
Kitano gezimizin ardında etrafı seyrederek kırmızı tuğlalı rıhtımları, kulesi, alışveriş merkezleriyle ön plana çıkan liman bölgesine, Harbor Land’a doğru yürüyoruz. Denizcilik Müzesi, Liman kulesi, çeşitli deniz mahsulleri ve Kobe etleri sunan restoranları ile öne çıkan Mosaic Çarşısını da gezip gördükten sonra Kobe gezimizi tamamlıyoruz.
Gezinin ardından zaman olursa; kar beyazı kalesiyle/şatosuyla ünlü Himeji’ye gidebiliriz. Şehrin üzerinde asılıymış gibi duran ve Japonya’nın ayakta kalabilen Ortaçağ şatolarının en büyüğü ve en zarifi olan söz konusu şatoyu gezip gördükten sonra tekrar Osaka’ya dönüyoruz. Geceleme Osaka’da otelimizde.
11. Gün, ..Nisan 202. Pazar, Osaka > Kyoto
Otelimizdeki sabah kahvaltısının ardından trenle/araçla Japonya’nın muhteşem zen bahçeleriyle, tapınakları ve mabetleriyle, geleneksel kıyafetleri ve şölenleriyle, kimonoları içindeki geyşalarıyla öne çıkan Kyota’ya hareket ediyoruz. Varışımıza müteakip iki gece konaklayacağımız otelimize yerleşiyoruz. Ardından Nara’dan sonra yüzyıllarca Japonya’ya başkentlik yapmış olan Kyoto’yu yürüyerek keşfetmeye başlıyoruz.
Kyoto, Japonya Gezi Programı içindeki en dikkate değer yer. Çiçek düzenlemesi(ikebana) ve çay seremonisi(ça-do), kaligrafi, resim ve heykelcilik gibi Japon geleneksel sanatlarının merkezi olan Kyoto’yu; tüm bu özellikleri içinde barındıran ve parkları, zen bahçeleri ve mabetleriyle ünlü Higaşiyama bölgesinden gezmeye başlayabiliriz.
Higaşiyama’da ilk gezip görülecek yer; Kyoto’nun en eski tapınağı olan ve geniş bir alana yayılmış, baharda kiraz çiçekleri ve narin manzarasıyla meşhur, oldukça popüler olan Kiyomizu Tapınak kompleksi. Ardından yürüyerek; müze gibi duran birçok antikacı dükkânı ve koleksiyoncunun olduğu Kyoto’nun tarihi merkezi olan Gion bölgesine gidiyoruz. Yürüyüş güzergahında görülebilecek birçok tarihi tapınak da var.
Gion bölgesi gezisi esnasında, yabancı ziyaretçilere Japon kültürünün gösterildiği ücretli bir saatlik bir gösteri, Gion Corner’de izlenebilir. Ardından nefis bahçeleri ve nisan başında açan kiraz çiçekleriyle tanınan Maruyama Parkı’na geçiyoruz. Parka geçmeden önce Gion’un ve nehrin hemen batısında yer alan Teramachi Street ve Japon ürünlerinin satıldığı tarihi bir pazar olan Nishiki Market’i gezip görüyoruz.
***
Nishiki Market ve Maruyama Park gezisi ile parkın içindeki göller bahçeler gezildikten sonra Maruyama Park’ı ile yan yana olan; kiremit kırmızısı renkleriyle dikkat çeken Yasaka Mabedi ve hemen kuzeydoğusunda heybetli giriş kapısıyla Chionin Tapınağı’nı gezip görüyoruz. Chionin Tapınağı’ndan kuzeye doğru yürümeye devam ettiğimizde önce; mükemmel bir manzara bahçesiyle özel bir köşk olan Murin-an’ı görüyoruz.
Ardından Murin-an’ın hemen doğusunda 1200’lü yıllardan kalma bir saray olan ve zen bahçeleriyle ünlü çok geniş arazisinde irili ufaklı birçok tapınak ve manastır barındıran Nanzen-ci tapınaklarını geziyoruz. Devamında bu görkemli tapınakların hemen kuzeyinde yamaçta yer alan oldukça enfes görüntülerin olduğu söylenen Eikan-do Tapınaklar kompleksini gezip görüyoruz.
Eikan-do’dan sonra batıya doğru yürümeye devam ederek Kyoto’nun en güzel tapınaklarından birisi olduğu söylenen Heian Mabedine gidiyoruz. Bu mabet, sayısız kiraz ağaçlarıyla, genişçe bir alanı kaplayan göletliyle dikkat çekiyor.
Nanzen-ci tarafa doğru tekrar geri gidip, Nanzen-ci ile Ginkaku-ci arasında, dar bir su kanalının kıyısı boyunca kıvrılarak ilerleyen, kiraz ağaçlarıyla çevrili, Japonya’nın en ünlü yürüyüş yolu olan “Filozof Yolu”nu yürüyoruz. Yolun sonunda “Gümüş Köşk” olarak adlandırılan ve göz alıcı bahçeleriyle bir zen tapınağı olan Ginkaku-ci tapınağına ulaşıyoruz. Bu zen tapınağı gezisinin ardından geceleme Kyoto’da.
12. Gün, ..Nisan 202. Pazartesi, Kyoto
Otelimizdeki sabah kahvaltısının ardından, Japonların geleneklerine en bağlı olduğu ve halkın geleneksel kıyafetlerle dolaştığını görebileceğimiz ender kentlerden birisi olduğu söylenen Japonya’nın eski başkenti Kyoto’nun bugün güneyini geziyoruz.
Bugün öncelikle arka arkaya yerleşmiş yüzlerce tanrı kapısı ile çok ilgi çeken ve aynı zamanda bir Geyşa’nın anıları filminin çekimlerinin de yapıldığı Kyoto’nun övünç kaynağı ve aynı zamanda en geniş alana yayılmış olan Fushimi İnari tapınağını geziyoruz. Ardından tarihi derinliği sebebi ile sayısız kültür mirasını içinde barındıran Kyoto gezimize Fushimi’nin hemen kuzeyinde Tofuku-ci Zen Tapınağı Kopleksi ile devam ediyoruz.
Tofuku-ci’den sonra trenle 5 katlı pagodasıyla ve bahçeleriyle ön plana çıkan To-ji tapınağına gidiyoruz. Gezip görmeye müteakip kuzeye kent merkezine doğru yürüyoruz. Sırasıyla Kyoto Kulesi, Ruyukokuzan Honganji ve Higashi Honganji tapınakları, birbirinden güzel değişik bitkileri ve gölüyle Shosei-en Garden, 1001 ahşap heykeliyle ünlü Rengeoin Tapınağı, Higashiyama’daki Kyoto Ulusal Müzesi’ni gezip görüyoruz.
Higashiyama’dan trene binerek Kyoto İmparatorluk Sarayı’na gidiyoruz. Sarayı dışarıdan görüyor ve sarayın hemen güneybatısındaki Nijo Kalesine yürüyerek gidiyoruz. Nijo Kalesini gezip gördükten sonra bugünkü gezimizi bitiriyoruz. Akşam yemeğine müteakip geceleme Kyoto’da otelimizde.
13. Gün, ..Nisan 202. Salı, Kyoto
Otelimizdeki sabah kahvaltısının ardından, Japonya’nın oldukça ruhani ve tarihi güzellikleri içinde barındıran, muhteşem doğa manzaralarıyla ön plana çıkan Kyoto’nun bugün kuzeyini geziyoruz. Önce tren/metro ile kuzeybatıda yer alan Araşiyama Bölgesine ulaşıyoruz. Bu bölge birçok Japonya tanıtım filminde yer alan ünlü Bambu Ormanı ile ön plana çıkıyor.
Araşiyama bölgesindeki Bambu Ormanlarında zaman olursa iki saatlik bir doğa yürüyüşü yapıyoruz. Yürüyüşten önce bambularıyla ünlü Tenryuji Garden ve Tenryuji Zen Tapınağın, Kameyama Parkı, Okochi Sanso Garden, Ogura Pont, Bambu Forest gezip göreceğimiz yerlerden bazıları. Bu bölgedeki Katsuda Nehrinde bir tekne turu da yapabiliriz.
Araşiyama bölgesindeki yürüyüş ve gezinin ardından trenle Kyoto’nun tam kuzeyine metro ile hareket ediyoruz. Metrodan Riyoanji istasyonunda iniyoruz.
İnişe müteakip sırasıyla; Zen Budacı Tapınaklarının en ünlüsü olduğu söylenen Ryoan-ci Tapınağı, tapınağı çevreleyen Kyoyo Chi Bahçeleri ve gölü, “Altın Köşk Tapınağı” olarak adlandırılan Kinkaku-ci, sanatsal hazineleri ve güzel zen bahçeleriyle çok geniş bir alana yayılmış olan Daitoku-ci, ülke çapında hastalıkları iyileştirdiğine inanılan oturan inek ve boğa heykelinin bulunduğu Kitano Tapınağı’nı ziyaret ediyoruz.
Kitano Tapınağı ziyaretinden sonra yürüyerek ya da trenle şehir merkezine dönüyoruz. Akşam yemeğine müteakip geceleme Kyoto’da.
14. Gün, ..Nisan 202. Çarşamba, Kyoto > Tokyo
Otelimizdeki kahvaltının ardından Japonya’nın en hızlı tren olduğu söylenen Shinkansenlerle Kyoto’dan Japonya’nın başkenti Tokyo’ya hareket ediyoruz. Tokyo’ya varışa müteakip otelimize yerleşiyor ve şehir keşfine başlıyoruz. Bugün öncelikle zamanımız elverdiği ölçüde Tokyo’nun merkezi diyebileceğimiz İmparatorluk Sarayı ve yine Tokyo’nun en ünlü bölgesi olan Ginza’yı geziyoruz.
İmparatorluk Sarayı’nın halkın ziyaretine açık olan doğu bahçesini ve sarayın diğer ziyarete açık yerlerini geziyoruz. Küçük küçük göller ve şelaleler ile çok çeşitli bitkilerin ve çiçeklerin olduğu bahçelerde yürürken; Kitanomaru Parkı, El Sanatları Galerisi, Bilim Müzesi, Dövüş Sanatları Salonu, Nicubaşi Köprüsü, sarayın doğu bahçesinde görülecek yerlerin başlıcaları.
Saray doğu bahçelerinnden saat yelkovanı istikametinde yürürken Nucubaşi Köprüsü’nden sonra, Japonya’nın en ünlü devlet binaları olan; Ulusal Parlamento, Yüksek Mahkeme, Ulusal Tiyatro, Ulusal Çağdaş Sanatlar Müzesi, Ulusal Barış Müzesi İmparatorluk Sarayı çevrecinde görülecek diğer yerler.
Sarayın hemen doğusunda yer alan Tokyo’nun en önemli bölgesi olan Ginza ile gezimize devam ediyoruz. Ginza’ya geçmeden önce yolumuz üzerinde yer alan Japonya’nın ilk batı tarzı parkı olan Hibiya Parkı geziyoruz. Nerdeyse tamamı camdan olan park içindeki Tokyo Uluslararası Form da göreceğimiz yerler arasında.
Ginza’daki ucuza ayaküstü atıştırmalıklarıyla ünlü restoranları gezip gördükten sonra Hibiya Parkı’ndan Tokyo Körfezi’ne doğru uzanan geniş Harumi-Dori Bulvarı’nda bir yürüyüş yapıyoruz. Ulusal bir gelenek olan bu bulvardaki yürüyüş esnasında; Kabuki-za, Tsukici Toptancı Hali, Hama Rikyu Müstakil Saray Bahçesi de gezip göreceğimiz yerlerin başlıcaları.
Harumi-Dori Bulvarı’ndan yürüyerek Tokyo Körfezi’ne ulaştıktan sonra, bu körfezde; insan eliyle yapılmış adalar, deneysel mimari alanı Odaiba, Gökkuşağı Köprüsü, Fuji TV, Yaratıcılık ve Bilim Müzesi, Venüs Fort Alışveriş Merkezi, ters çevrilmiş pramitler şeklindeki Tokyo Big Sight, gezilecek başlıca yerler. Akşam yemeğinin ardından geceleme Tokyo’da otelimizde.
15. Gün, ..Nisan 202. Perşembe, Tokyo
Kahvaltının ardından yürüyerek şehir turumuza devam ediyoruz. Bugünkü şehir turumuzun ilk durağında ünlü Asakusa Bölgesini ve Asakusa’nın kalbi Sensoji Tapınağını geziyoruz. Tapınağın ünlü Kaminarimon Yıldırım Tanrısı Kapısı, dar ve uzun bir geçit boyunca sıralanmış dükkanlarıyla Nakamise dori, Hozomon Kapısı, beş katlı pagado, Asakusa-cinca Mabedi Sensoji Tapınağı’nda gezip görülecek başlıca yerler.
Ardından Dünya’nın ikinci uzun kulesi olan Sky Tree’yi de gezip gördükten sonra şehir merkezinin kuzeyinde yer alan Ueno bölgesiyle gezimize devam ediyoruz. Kiraz ağaçlarıyla Ueno Parkı, Şinobazu Göleti, Tokyo Ulusal Müzesi, Batı Sanatları Ulusal Müzesi, Toşogu Mabedi, Tokyo’nun en iyi korunmuş eski semtlerinden birisi olan Yanaka, Ueno Bölgesinde gezip göreceğimiz başlıca yerler. Gezinin sonunda geceleme Tokyo’da otelimizde.
16. Gün, ..Nisan 202. Cuma, Tokyo
Kahvaltının ardından yürüyerek şehir turumuza devam ediyoruz. Bugünkü şehir turumuzda Japonya’nın ağırbaşlı imparatorluk kültürü ile günümüz gençlik kültürünün birleştiği Haracuku Bölgesini, Yoyogi Parkı Bölgesini ve bohem özellikleri olan Şincuku Bölgesini geziyoruz.
İlk göreceğimiz yerler; Haracuku İstasyonu civarındaki Meici-cingu Mabedi, İmparatorluk Hazine Dairesi Müzesi, Takeşita dori, Yoyogi Parkı ve NHK Yayın Kurumu.
Şincuku Bölgesi’nde ise; Tokyo Belediye Binası, Bunka Gakuen Kıyafet Müzesi, Tokyo Opera City, gece hayatının ve eğlence merkezin yer aldığı Kabuki-çi, Şincuku Gyoen Ulusal Bahçesi, dükkân kafe ve restoranlarıyla Takaşimaya Times Square başlıca gezilecek yerler. Gezinin sonunda geceleme Tokyo’da otelimizde.
17. Gün, ..Nisan 202. Cumartesi, Tokyo > Yokohama > Tokyo
Otelimizdeki sabah kahvaltımızın ardından bugün günübirlik ve tüm günü kapsayacak, dünyanın en işlek ve büyük limana sahip olduğu söylenen Tokyo’nun 30 km güneybatısında yer alan Yokohama gezimizi yapıyoruz. 1800 yılların sonunda küçük bir balıkçı köyü olan Yokohama uluslararası liman özelliği kazanılması ile gelişerek büyümüş ve İkinci Dünya Savaşı’ndaki bombardımandan sonraki yapılanma ile bugünkü haline gelmiş.
Rıhtım ve rıhtımın güneyinde yer alan Yamaşita Parkı, İpek Müzesi, Deniz Kulesi, 70 katlı Nirengi Kulesi, Japonya’daki en büyük Çin Mahallesi, Yokohama’nın gözde semtleri Başa-miçi ve Motomaçi, Yamate Parkı ve Müzesi, Sankeien Garden Yokohama’da gezip görülecek başlıca yerler. Gezi bitiminde tekrar Tokyo’ya dönüyoruz. Geceleme Tokyo’da.
18. Gün, ..Nisan 202. Pazar, Tokyo > Nikko
Kahvaltımızın ardından UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan ve Japonya’nın en güzel yerlerinde birisi olduğu söylenen Tokyo’nun 150 km kuzeyindeki Nikko’ya hareket ediyoruz. İki saatlik bir tren yolculuğunun ardından varışa müteakip otelimize yerleşiyoruz. Eski bir Japon atasözü olan “Nikko’yu görmeden hiçbir şeyin muhteşem olduğunu düşünme” ışığı altında bölgeyi gezmeye başlıyoruz.
Eskiden dini bir merkez olan Nikko’da ilk göreceğimiz yer, Toşo-gu Mabet’i. Bu mabed, Dönemin imparatoru tarafından tanrı ilan edilen, 1616 yılında ölen İeyasu’nun mezarı ile dikkat çekiyor. Daiya Nehri boyunca uzanan Nikko’da, mabed kompleksine girmeden önce hemen mabedin girişinde yer alan kırmızı renkli Şinkyo köprüsünü (Kutsal Köprü) ziyaret ediyoruz.
Mabedin girişindeki taş merdivenlerin bitiminde yer alan Tendai mezhebinin 1648 yılında yapılan Rinno-ci Tapınağı, mabede çıkan geniş Ometo-sendo Bulvarı, bulvarın sonunda beş katlı pagado, Kyozo(Sutra Kütüphanesi), hastalıkların şifacısı Yakuşi-do Tapınağı, Ulusal Hazine ilan edilen Yomeimon (Güneş Işığı Kapısı) ve iç tapınağın resmi girişi olan Karamon (Çin Kapısı) ilk görülecek yerler arsında.
Toşo-gu Mabedi’nin bir diğer simge kapısı olan Uyuyan Kedi Kapısı’nı da gezip gördükten sonra muhteşem sedir ormanları içinde yer alan 207 basamaklı taş merdivenlerden ulaşılan Hoto’ya, Takugava İeyasu’nun mezarını görüyoruz. 15000 işçi tarafından günümüzün parası ile üç yüz milyon Euro’ya mal olduğu söylenen Toshogu Mabedini gezmeye devam ediyoruz.
Japonların bu kutsal topraklarındaki en eski mabed olan ve 700’lü yıllarda yapıldığı söylenen Futarasan-cinca ile Toşo-gu’nun inşasını yapan ve aynı zamanda İeyasu’nun da torunu olan İemitsu’nun ormanlık yamaçta kendine yaptırdığı Daiyu-in’i de gezip görüyoruz. Doğa güzellikleri ile ön plana çıkan bu dini merkez gezisinin ardından geceleme Nikko’da.
19. Gün, ..Nisan 202. Pazartesi, Nikko
Otelimizdeki kahvaltının ardından günübirlik olarak bugün tam gün çağlayanları vadileri ve yeşil tepeleriyle dikkat çeken Nikko çevresini geziyoruz. Geziyi araç kiralayarak ya da varsa uygun bir tur satın alarak yapıyoruz. Önce Nikko’dan Daiya River (nehir) boyunca kıvrıla kıvrıla uzanan vadi manzaralı yolu takip ederek Çuzenci Gölüne doğru ilerliyoruz.
Japonya’nın deniz seviyesinden en yüksekte yerde bulunan Çuzenci Gölüne ulaştıktan sonra ilk göreceğimiz yer nehrin göle ulaştığı bölgedeki Japonya’nın en ünlü çağlayanı Kegon şelalesi. Ardından göl ve dağ manzaraları eşliğinde gölün kuzey kıyısındaki yolu takip ederek Kegon Şelalesinden daha büyük ancak daha kısa olan 6 km mesafedeki Ryuzu Şelalesine (Ejderha Başı Şelalesi) gidiyoruz.
Ryuzu Şelalesin’de bulunan çay bahçesinde bir mola verdikten sonra alabalığıyla ünlü olduğu söylenen Çuzenci Gölün’de yemek molası verebiliriz. Sonrasında bu gölün 6 km kuzeyinde yer alan Yutaki Şelalesi ve Yuno Gölü’nü görmeye gidiyoruz. Şelale ve göl gezilerinin bir kısmını doğa yürüyüşü şeklinde de yapabiliriz. Gezi ve doğa yürüyüşlerinin ardından geceleme Nikko’da.
20. Gün, ..Nisan 202. Salı, Nikko > Tokyo > İstanbul
Otelimizdeki kahvaltının ardından önce trenle Tokyo’ya geçiyoruz. Ardından havaalanındaki pasaport işlemlerinden sonra Japonya Gezi Programı ‘mızı tamamlayarak THY’nın 22.50 uçağıyla İstanbul’a hareket ediyoruz. Türkiye saati ile saba 05.20’de 12 saat 30 dk. Bir yolculuğun ardından İstanbul’dayız.