Montreal Gezilecek Yerler, Montreal Nerede
Montreal Gezilecek Yerler başlıklı bu yazımız, Kanada’nın önemli kentlerinden biri olan Montreal’ın gezip görülmeye değer yerleri hakkında bilgileri içermektedir. Bu bilgileri, Kanada Gezi Programımız kapsamında yaptığımız Montreal gezisi esnasında edindiğimiz bilgiler ile gezi öncesi yaptığımız hazırlıklar aşamasında edindik. Montreal gezilecek yerler hakkında bilgi vermeye başlamadan önce Montreal nerede sorusunu cevaplayalım. Kısa da olsa Montreal hakkında bilgi verelim.
Montreal Nerede ve Montreal Hakkkında Bilgi
Kanada’nın Toronto’dan sonra en kalabalık ikinci kenti olan Montreal, Ottawa ve Lawrence nehirlerinin birleştiği yerde oluşan bir adaya kurulmuştur. Kanada’nın başkenti Ottawa’nın 200 km doğusunda yer alan Montreal, yine Kanada’nın önemli kentlerinden birisi olan Quebec City’nin 260 km güneybatısında yer alıyor. Ottawa’nnn Dünya Haritası’ndaki yerini incelemek için tıklayınız…
Kusursuz bir metro ağına sahip olması nedeniyle Montreal’da, en iyi ve en kolay ulaşım aracı da metro sistemidir. Bu kısa bilgilerden sonra Montreal Gezilecek Yerler ve görülmeye değer yerler hakkında bilgi vermeye geçebiliriz.
Montreal Gezilecek Yerler
Montreal, gezilmesi çok keyif veren kozmopolit semtleriyle, çok geniş bir alana yayılmış bir kenttir. Monttreal’da gezilip görülecek yerlerin bir kısmı birbirine yakın ve yürüyüş mesafesinde olduğu için bazı yerler yürüyerek gezilebilir.
Şehrin panoramik olarak yüksekten görülebileceği Parc du Mont Royal; kereste ve taştan yapılan, geceleri de aydınlatılan Chalet de la Montagne, Vieux(old) Montreal; Vieux Port, rengarenk ve ağaçlık bir bölge olan Place Jacques Cartier, Hotel de Ville(City Hall), huzur dolu bir bahçeye bakan lokantalar ve büroların oluşturduğu 19.yüzyıl binalar grubu Ecuries d’Youville; Square Dorchester, Montreal’in muazzam yeraltı pazarı ve söz konusu pazarın girişi olan Place Ville Marie; yerel tarihin sergilendiği McCord Muzeum, neredyse tek başına bir mahalle olan Boulevard St Laurent, fish markıt, Olympic Park, Botanical Garden, İle Ste Helene ve La Ronde eğlence parkı Montreal Gezilecek Yerler Listesindeki başlıca yerler arasında.
Montreal Gezilecek Yerler ile görülmeye değer diğer yerleri gezmek için şehrin genel görümüne tamamen hâkim olan Parc du Mont Royal’dan başlanabilir.
Parc du Mont Royal
Şehrin panoramik olarak yüksekten görülebileceği Parc du Mont Royal’a; patikalardan ya da rue de Peel’in bitiminden başlayan merdivenlerden ya da Chemin Remembranca otoparkından giden rotayı izleyerek çıkılabilir. Diğer bir alternatif ise bir fayton kiralamak.
Yöre halkı tarafından La Montagne (Dağ) olarak bilinen söz konusu park, 1535 yılında St. Lawrence River’ı takip ederek yapılan tarihi yolculukta keşfedildikten sonra Kral 1. François’e saygı gereği Mont Real ismi verilmiş. New York’taki Central Park’ın tasarımcısı Frederick Law Olmsted tarafından düzenlenen Mont Royal, yazın piknik yapmaya kışın ise kızakla kayak yapmaya gelen kentliler için huzur dolu bir yer. Montreal Gezilecek Yerler listesinde yer alan bu tepedeki küçük bir gölle, geziye devam edebiliriz.
Lac Des Castors
Parc du Mont Royal’de bulunan Beaver Lake (Göl)’de yazın maket gemiler yüzdürülüyor, kışın ise donduğunda üzerinde paten kayılabiliyor. Montreal’in etnik çeşitliliğini gözlemlemenin en iyi yollarından birisi de gölün etrafında yürüyüş yapmak. Yürüyüş esnasında her dilden konuşan insanları duymak mümkün.
Yerlilerin deyimi ile dağda, diğer bir deyişle de bu yüksek tepedeki parkta görülebilecek en önemli yapı ise Chalet de la Montagne.
Chalet de la Montagne
Kereste ve taştan yapılan Chalet de la Montagne, geceleri de pırıl aydınlatılıyor. Chalet de la Montagne’den ya da zirvedeki çelik haçın yanından bakıldığında Montreal’den geçerek Atlantik Okyanus’una dökülmek üzere kuzeydoğuya doğru akan St. Lawrence River’i görmek mümkün. Yine aynı noktadan; Limandaki Old Montreal’in alçak taş binaları, Rene Levesque çevresinde yoğunlaşan modern kentin beton çelik ve cam kuleleri, nehre paralel uzanan yolları doğu batı diye ikiye ayıran Boulevard St. Laurentı, Expo 67 alanını, Montreal Adası’nı, İnsan yapımı Ste Helene Adası’nı görmek mümkün.
Mont Royal bölgesindeki bu üç noktayı gördükten sonra şehri seyrederek ve yürüyerek, yoğunluk olarak Liman bölgesinde bulunan Old Montreal (Vieux Montreal) bölgesine gidilebilir. Gidiş yolu üzerinde modern kent merkezini oluşturan Rue de Catherine caddesi ve çevresi gezilebilir.
Rue de Catherine
Büyük mağazaları, sinemaları, turizm şirketleri, şarküterileri ve barlarıyla kentin başlıca alışveriş merkezi olan Rue de Catherine, şık olmamakla birlikte oldukça popüler ve günün her saatinde de oldukça kalabalık ve canlıdır. Rue de Catherine’nin batı tarafını 90 derecelik açıyla kesen Rue Crescent ve komşu caddeleri olan Rue Montaigne ile Rue Bishop da gözde butikler ve bistrolar yer alıyor.
Söz konusu caddelerde bulunan Victoria dönemi sıra taştan evler, rengarenk boyanıp restore edilerek, sıra dışı dükkanlara, sanat galerilerine ve bekar barlarına dönüştürülmüş. Bu bölgenin hemen yakınında yer alan Square Dorchester, Liman bölgesi ve Old Montreal’a gitmeden önce gezip görülecek bir başka yerdir.
Square Dorchester
Atlı calechelerin beklediği bu meydanda, çiçek satıcıları ve sanatçılar ürünlerini satmaya çalışmaktadır. Ayrıca Square Dorchester’da; 20.yy’ın önde gelen sanatçılarından İngiliz heykeltıraş Henry Moore’nin uzanan çıplak heykeli, İskoç şair Robert Burns’un, Kanada başbakanlarından Wilfrid Laurier ile John Mac Donald’ın heykelleri de vardır. Kentin en eski ve bir zamanlar İngiliz İmparatorluğu’nun en büyük gök deleni olan 1933 yılında yapılmış Sun Life, meydanın hemen çevresindedir. Söz konusu meydanın hemen yakınında yer alan, özellikle de Avrupalı turistlere ilginç gelebilecek olan Marie Reine Katedrali de gezip görülmeye değer bir yapı.
Cathedral Marie Reine
Devasa büyüklükteki Sun Life ile Fairmont Queen Elizabeth Hotel arasında küçücük kalan Marie Reine katedrali, 19.yy’da yapılmış. Roma’da bulunan San Pietro Bazilikasının yarı yarıya oranında küçültülmüş bir kopyasıdır.
Söz konusu bazilikanın Kubbe tonozo yüksekliğinin 83 m, nefinin 109 m, transeptinin ise 73 m uzunluğunda olduğu, San Pietro’dan başka kopyaların da yer aldığı söyleniyor. Montreal’in yeraltı kentinin başlangıç noktası olan Place Ville Marie de Marie Reine Katedrali’nin hemen yakınında yer almaktadır.
Montreal Yeraltı Kenti
Beş altı ay süren uzun karlı ve buzlu kış günleri ile bunaltıcı temmuz sıcaklarında, kendini koruma derdindeki kent sakinlerinin sığındığı bir yer olan Montreal yeraltı kenti, toprak üstündeki Montreal’e alternatif muazzam bir kent olarak ön plana çıkıyor. Bu alternatif kent; dükkanları, sinemaları, gece kulüpleri, lokantaları ve kafeleri ile uzun süre vakit geçirebilecek her türlü imkânı sunuyor. Hatta 30 km metro hattı ile bu yeraltı kentinde mevcut geçitler vasıtasıyla her yere ulaşılabiliyor. Yeraltı kenti görüldükten sonra yoğunluk olarak Liman bölgesinde bulunan, Old Montreal (Vieux Montreal) gezip görülmeye başlanabilir.
Old Montreal (Vieux Montreal)
Daha çok Rue St. Antoine ile Liman arsında kalan Old Montreal, batıda rue McGll ve doğuda rue Berri ile çevrilidir. Kentin 1700’lü yıllarından kalma kale duvarları tamamen yok olmuştur.
Ancak buradaki çoğu tarihi yapı ve bina restore edilerek yeni Fransa’nın atmosferi yaşatılmaya çalışılmıştır. Old Montreal gezisine Ecuries d’Youville’den başlanabilir.
Ecuries d’Youville
Huzur dolu bir bahçeye bakan, lokantalar ve büroların oluşturduğu U şeklinde bir binalar grubu olan Ecuries d’Youville, 19.yy’da gri taşlardan yapılmış. İsmini de nehir kenarında kurulmuş hayırsever bir rahibeden almış. Youville Stables olarak da bilinen bu binalar grubu aslında daha önceki yıllarda bir aralar fayton garajı olarak hizmet vermiş bir depoymuş.
Söz konusu yapının U şeklindeki avlusunun yazın güzel bir resitaller ve açık hava oyunlarına ev sahipliği yaptığı söyleniyor. Place d’Youville’de bir de tarih müzesi yer almaktadır.
Center d’Histoire de Montreal
Eski yıllarda bir itfaiye binası olan söz konusu müze, kırmızı tuğladan yapılmış ve 1983 yılında hizmete açılmış, 2001 yılında da yenilemeye tabi tutulmuş. Her yıl binlerce ziyaretçi çektiği söylenen Center d’histoire de Montreal, çocuklar için sürekli olarak atölye ve sergiler mevcutken çoğu zamanda özel sergiler ve atölyeler düzenleniyormuş.
Kenti derinlemesine tanıma imkânı veren bu müze, tepesinden de çok güzel bir Old Montreal panoramik manzara sunuyor. Place d’Youville ve bu müzenin hemen yanı başında ise bir başka gezip görülecek yer olan Place d’Armes’de yer alan Basilique Notre Dame yer almaktadır.
Basilique Notre Dame
New York’lu bir İrlandalı Protestan olan James O’Donell tarafından yapılmış olan Basilique Notre Dame, devasa büyüklükteki postane kulesi de dahil olmak üzere üç tarafı modern binalarla çevrilmiş olan Place d’Armes meydanına bakıyor. Bu meydana bakan diğer bir tarihi yapı ise İngiliz iş adamları tarafından 1847 yılında inşa edilmiş olan Bank of Montreal.
Basilique Notre Dame’nin batı kulesinde bulunan çanı çalmak için eskiden 12 kişi gerekliyken bugün söz konusu çan elektrikli bir düzenekle çalışır hale getirilmiş. Fazla gösterişli bir iç mekâna sahip olan kilise, yapılan düzenlemelerle modern ve geleneksel dinsel sanatın birleştirilerek yapıldığı, samimi bir ortam sunan bir de chapele sahiptir. Söz konusu chapelde, evlilik ve anma törenleri yapılıyormuş. Ayrıca içerisindeki küçük bir müzede ise kilise heykelleri ve resimleri sergileniyor.
Basilique Notre Dame’nin hemen kuzeydoğusunda Montreal’da gezip görülecek bir başka yer olan Place Jacques Cartier bölgesi yer almaktadır.
Place Jacques Cartier
Rengarenk ve ağaçlık bir bölge olan Place Jacques Cartier, bir zamanlar meyve ve sebze pazarı olarak kullanılıyormuş. Parke taşı döşeli bu meydan, çiçek satıcıları ve gezgin sanatçıların en çok rağbet ettiği yer olduğu söyleniyor. Söz konusu meydanın etrafında yer alan eski taş binalar, yüksek ve derin eğimli çatılarıyla, kar ve buz birikmesini önleyecek, sert kışların üstesinden gelebilecek şekilde tasarlanmış.
Meydanın kuzeydoğu köşesinde ise gezip görülmeye değer Hotel de Ville(City Hall) var. 1800’lü yıllarda yapılmış olan bu tarihi bina, Fransız Rönesans tarzına iyi bir örneği olduğu söyleniyor. Hotel de Ville(City Hall)’in hemen çaprazından ise geçmişte birçok ünlü kişinin konakladığı Chateau Ramezay bulunuyor. 1705-1724 yılları arasında Fransız Vali Claude de Ramezay’ın evi olan bu tarihi bina, yıllarca bakımsız kaldıktan sonra restore edilerek müze haline getirilmiş. Buradaki geziden sonra Vieux Port’a doğru Old Montreal gezisine devam edilebilir.
Vieux Port
Place Jacques Cartier ile Vieux Port arsında eskiden birçok depo yer alıyormuş. Söz konusu depoların bir kısmı yıkılmış bir kısmı da restore edilerek yenilenmiş, kafe, restoran ve otel haline dönüştürülmüş. Bu bölgede nehire doğru uzanan iskelelerin bir kısmı sinema salonlarına, bir kısmı ise festival ve Show gösterilerinin yapıldığı yerlere çevrilmiş.
Old Montreal ve şehir merkezinin haricinde Montreal’in civar semtlerinde de gezip görülecek birçok yer mevcuttur. Bunların en önemlileri sırasıyla; neredeyse tek başına bir mahalle olan Boulevard St. Laurent, Olympic Park, Botanical Garden, ile Ste Helene ve La Ronde eğlence parkıdır.
Boulevard St. Laurent
Montreal’in civar semtlerinde de gezip görülecek en önemli yer olan, bünyesinde Portekiz, İtalyan, Yunan, İspanyol, Polanyalı, Yahudi, Arap ve Japon gibi farklı etnik grupları barındırıyor.
Söz konusu etnik grupların bakkalları, restoranları, şarküterileri ve kafeleri de bu bölgelerde bulunur. Değişik damak tadımları için bu bölgenin aşağılarında bulunan Waldman’s fish Market de ziyaret edebilir.